Vergi Hatalarının Düzeltilmesi Usulü Hakkında Bilgi Bülteni
- Giriş
Mükelleflere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”) uyarınca gönderilen ödeme emirlerine karşı hangi yollara başvurabileceği ile alakalı kanun koyucu birtakım hukuki yollar öngörmüşse de, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’a (“AATUHK”)’ binaen gönderilen ödeme emirlerine karşı hangi hukuki yollara başvurulabileceği hususunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
İşbu bilgi bülteninde AATUHK’a binaen tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı hangi hukuki yollara başvurulabileceği ve VUK’da düzenlenen vergi hatalarının düzeltilmesi usulünün bu ödeme emirlerine uygulanıp uygulanamayacağı hususuna ilişkin bilgilere yer verilecektir.
- Vergi Hatalarının Düzeltilme Usulü
VUK uyarınca vergi hatası “vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması” anlamına gelmekte olup, hesap ve vergilendirme hataları olmak üzere iki ana grupta sınıflandırmıştır[1].
Bu çerçevede, vergi hatasından bahsedebilmek için vergilendirmenin haksız bir şekilde yapılmış olması gerekmektedir. Vergi hatası idare lehine ya da aleyhine olabileceği gibi, vergilendirmeye ilişkin tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil aşamalarının tamamında yapılan hatalar vergi hatası kapsamında değerlendirilmektedir. Keza vergi kavramı; vergi cezası, gecikme faizi, tecil faizi ve gecikme zammını da kapsamaktadır.
Ezcümle, vergi hataların düzeltilmesi VUK ile, “Vergi mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve Danıştay’dan geçmiş olan muamelelerde vergi hataları bulunduğu takdirde, bu hatalar, yargı kararları kesinleşmiş olsa bile, evvelki maddelerde yazılı usul dairesinde düzeltilebilir. Şu kadar ki; düzeltmenin yapılabilmesi için hatalar hakkın da anılan yargı mercileri tarafından bir karar verilmemiş olması şarttır.” denilerek hüküm altına alınmıştır.[2]
Düzeltme re’sen veya mükellefin talebi üzerine yapılabilecek olup[3], mükelleflerin talebi üzerine düzeltme yapılabilmesi,
- (zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh e tebliğ edilen vergilerde) hatanın yapıldığı,
- (ilan yolu ile tebliğ edilip ergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde) mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği,
- (ihbarname e ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde) haczin yapıldığı tarihten başlayarak bir yıllık zamanaşımına tabidir.
- Ödeme Emirleri Özelinde Vergi Hatalarının Düzeltilmesi
AATUHK uyarınca tebliğ edilen ödeme emirlerinde de vergilendirme hataları görülebilmektedir. Ancak, bu ödeme emirlerine VUK’da öngörülen re’sen veya mükellefin talebi üzerine düzeltme yöntemlerinin uygulanıp uygulanamayacağı belirsizlik taşımaktadır.
Bu noktada,
- Gelir İdaresi Başkanlığı, 2008 yılında yayımlamış olduğu Vergi Hatalarında Düzeltme İşlemleri ile Pişmanlık e Islah Hükümlerinin Uygulanması başlıklı kitapçıkta[4] “ödeme emri aşamasındaki uyuşmazlıkların düzeltmeye konu olamayacağını” belirtmiştir[5].
- Yine, Danıştay’ın görüşü de VUK’da öngörülen düzeltme yollarının AATUHK uyarınca tebliğ edilen ödeme emirlerine uygulanamayacağını yönündedir[6].
Dolayısıyla, AATUHK uyarınca tebliğ edilen ödeme emirlerinde de vergilendirme hataları karşısında mükelleflerin
- ya ödeme emrinin iptali için doğrudan daa açması,
- ya da idari daa açma süresi içinde ödeme emrini gönderen makamın bir üst makamından veya üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan ödeme emrini kaldırılmasını, geri almasını, değiştirmesini veya yeni bir işlem yapılmasını talep etmesi gerekmektedir.
Usulüne uygun olarak yapılan başvurular üzerine tesis edilen olumsuz işlemlere karşı ise[7] idari yargı mercilerine müracaat edilebilecektir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 116, 117, 118
[2] Bkz: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 125
[3] Bkz: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 121: “İdarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları re’sen düzeltilir. Kendi aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi mahkemesinde dava açma hakları mahfuzdur”;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 122: “Mükellefler, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilirler.”
[4] Başkanlığı, G. İ. (2008). Vergi Hatalarında Düzeltme İşlemleri ile Pişmanlık ve Islah Hükümlerinin Uygulanması. Ankara:(066). S.6
[5] Gelir İdaresi Başkanlığı bu uygulamasına dayanak olarak “düzeltme hükümlerinin VUK’da yer aldığı ve 6183 sayılı Kanun’da ise, bu hükümlere bir gönderme (atıf) yapılmadığı” görüşünü ileri sürmektedir.
[6] Danıştay 3. Dairesi’nin E. 2019/4235, K. 2020/3672, T. 08.10.2020 sayılı kararı: “Ödeme, zamanaşımı ve terkine ilişkin düzenlemelerin de yer aldığı Altıncı Kısmın Üçüncü Bölüm hükümleri gibi "Vergilendirme" kitabında yer alan ve vergi muamelelerindeki hataların giderilmesini amaçlayan düzeltme yolu ile Vergi Usul Kanununun 124. maddesinde öngörülen şikayet yolu ile müracaat, kamu alacaklarının güvenceye bağlanması yahut tahsili amacıyla tahsil dairelerince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapılan işlemleri kapsamamaktadır. Haciz, kamu alacağı niteliği kazanmış vergi ve cezaların tahsili amacıyla vergi idarelerinin tahsilat aşamasında düzenlediği işlemlerdendir. Yukarıda belirtilen yasa hükümlerinde sözü edilen düzeltme ve şikayet başvurusu, vergilendirme işlemleri için öngörülmüş olup, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kamu alacağının tahsili amacıyla tesis edilen ödeme emri ve haciz işleminin bu kapsamda değerlendirilmesi olanaklı değildir”
[7] 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesinde öngörülen esaslara uyulmak şartıyla