Şirketlerin İşçiler Yararına Kuracakları Yapı Kooperatiflerine İlişkin Bilgi Bülteni
1. Giriş
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu (“Kanun”) kooperatifleri, “tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar” olarak tanımlamaktadır.
Bu hüküm gereğince kooperatifler sermaye ortaklıklarıdır. Bu nedenle kooperatif ortaklarının bazı yükümlülük ve sorumlulukları bulunmaktadır.
İşbu bilgi bülteninde, müvekkiller tarafından sıkça sorulan bazı sorulara ilişkin cevap ve değerlendirmelerimiz yer almaktadır.
2. Kooperatif Üyelerinin Yükümlülükleri
Kooperatif üyeleri,
- Kooperatif borçlarına karşı sadece sermaye payları ile sorumludurlar.
- Ticari defterler, bunlara ilişkin belgeler ve haberleşmeyle ilgili hususlardan öğrendikleri sırları daima gizli tutmak zorundadır.
- Genel kurul tarafından belirlenecek aidatları ödemeleri gerekmektedir.
Kooperatif üyeleri; kooperatifin evrakları üzerinde işledikleri suçlar yönünden kamu görevlisi gibi[1] cezalandırılacaklardır. Evrak üzerinde işlenen suçlar da Türk Ceza Kanunu[2] çerçevesinde resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturmaktadır.
3. Şirket Personeli İken Ev Sahibi Olan Ancak Daha Sonra Şirketten Ayrılan Personelin Evi Üzerinde Yaptırım Hakkı
Kanun’un, ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesi ile ortaklık sıfatının kalkacağına[3] hükmetmiştir.
Dolayısıyla sadece belirli bir hizmeti yerine getirenlerin kooperatif üyesi olmaları sağlanabilecektir. Yani kooperatif ana sözleşmesine “Şirket bünyesinde çalışan işçiler kooperatif üyesi olabilirler ve işçi olma statüsünün kaybedilmesi halinde kooperatif ortaklığı sona erecektir” şeklinde bir ibare konulmak suretiyle şirketten ayrılan işçilerin kooperatif ortaklığının da sona ereceği kararlaştırılabilecektir.
İşten ayrıldığı için kooperatif üyeliği sona eren işçinin ödemiş olduğu aidatlar ve sahip olduğu ortaklık sermaye payı kendisine ödenmek zorundadır. Ancak kooperatif tamamlanıp dairelerin teslimi yapıldıktan sonra tapuların devri yapıldıktan sonra kişilerin bu taşınmazları başkasına devretmelerine engel olabilecek bir hükmün ana sözleşmeye eklenmesi mümkün değildir.
4. Kooperatif Ana Sözleşmesine Eklenemeyecek Bazı Hükümler
Kooperatif ana sözleşmesine konulacak bir hükümle kooperatif ortaklığı için işçi olma koşulu sağlanabilecektir. Ancak kooperatif bitip de tapular verildikten sonra ilgili taşınmazların başkalarına satılmasına engel olunması mümkün değildir. Zira tapuda gerekli devirler yapılıp tapu kayıtları bireylerin üzerine geçtikten sonra mülkiyet hakkının kısıtlanması niteliğinde olacak işlemlerin yapılması mümkün değildir.
5. Evde Oturmaktan Vazgeçen Personele Uygulanabilecek Yaptırımlar
Bir işçinin evde oturmaktan vazgeçmesi durumunda kooperatif ortaklığından çıkabilecek ve bu ortaklığı başka birine devredebilecektir. Bu süreç de kooperatif genel kurulu tarafından ortaklığın devrinin kabul edilmesine bağlıdır.
Bir başka ifadeyle, ortaklık şartını sağlamayan birine devir yapılması mümkün değildir. Ancak binaların yapımı tamamlanıp kooperatif amacına ulaştıktan ve tapular bireysel olarak işçilere dağıtıldıktan sonra dairelerin bir başkasına satılmasına engel olunması mümkün değildir.
6. Tüzel Kişilerin Kooperatif Üyelikleri
Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından[4] imzalanacak ana sözleşme ile kurulur.
Aşağıdaki tüzel kişilerin kooperatiflere kurucu veya sonradan ortak olması mümkündür[5]:
- Kamu tüzel kişileri (belediyeler, özel idareler, köyler),
- Kamu iktisadi teşebbüsleri,
- Kuruluş yasalarında özel hüküm bulunan tüzel kişiler (sendikalar),
- Özel yasalarla izin verilen tüzel kişiler (dernekler, kooperatifler)
Aşağıdaki tüzel kişiler ise kooperatiflere kurucu olarak veya sonradan ortak olamazlar:
- Her türlü ticaret şirketleri,
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları (ticaret ve sanayi odaları ve barolar),
- Vakıflar.
Tüzel kişilerin kooperatiflere ortak olmak istemeleri durumunda, gerçek kişilerde olduğu gibi;
- yazılı olarak başvurmaları,
- varsa şahsi sorumluluk ve ek ödemeleri yazılı olarak kabul etmeleri,
- taahhüt ettikleri sermayenin en az dörtte birini peşin ödemeleri ve
- yönetim kurulunun ortaklık talebinin kabulüne ilişkin karar alıp ilgiliye bildirmeleri gerekir.
Dolayısıyla ticaret şirketleri kooperatif üyesi olamamaktadır. Kanun’da sayılan kamu tüzel kişileri, sendikalar ve dernekler ise kurucu ortak veya sonradan ortak olarak kooperatife üye olabileceklerdir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: Kooperatifler Kanunu madde 62
[2] Bkz: Türk Ceza Kanunu madde 204
[3] Bkz: Kooperatifler Kanunu madde 15
[4] Bkz: Kooperatifler Kanunu madde 2
[5] Bkz: Kooperatifler Kanunu madde 1, 8, 9