Anonim ve Limited Şirketler Arasındaki Farklar Hakkında Bilgi Bülteni: Uygulamada Küçük Ölçekli Şirketler İçin Hangi Şirket Türü Daha Avantajlıdır?
- Giriş
Ticaret hayatına atılmak isteyen girişimcilerin karşılaştığı ilk sorulardan biri “Hangi şirket türünü seçmeliyim?” olarak karşımıza çıkmaktadır. Şirket türü tercihi, sadece bugünkü ihtiyaçlara göre değil, işletmenin gelecekteki vizyonuna göre yapılmalıdır. Özellikle küçük ölçekli yatırımcılar için bu soru daha sık gündeme gelmektedir. Türk hukukunda en yaygın iki sermaye şirketi türü olan anonim ve limited şirketler, kuruluş şekilleri ve işleyiş bakımından bazı benzerlikler taşısa da, aralarında kayda değer yapısal farklılıklar bulunmaktadır.
İşbu bilgi bülteni, özellikle bir şirket kurmayı planlayan girişimciler, yatırımcı veya uygulayıcılar için anonim ve limited şirketleri kısaca karşılaştırmak, bu şirketlerin sahip olduğu avantaj ve dezavantajlarını açıklamak amacıyla hazırlanmıştır.
- Şirket Türlerinin Hukuki Niteliği ve Temel Yapısı
Her iki şirket türü de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) çerçevesinde sermaye şirketi sayılır ve tüzel kişilik kazanır. Dolayısıyla, bu şirketler kurucularından bağımsız birer "kişi" gibi işlem yapabilir, borçlanabilir, dava açabilir ve aleyhlerine dava açılabilir.
Anonim şirketler çoğunlukla büyük ölçekli işler için tercih edilen, kurumsallaşmaya açık bir yapıya sahiptir. Halka arz edilebilir, hisse senetleri borsada işlem görebilir ve büyümeye daha yatkındırlar. Diğer yandan limited şirketler ise küçük veya orta ölçekli ticari faaliyetler için genellikle daha uygun kabul edilmektedir. Aile şirketleri, butik girişimler ve az ortaklı yapılar için limited şirketler daha sık tercih edilir.
- Kuruluş ve Asgari Sermaye Şartları
Anonim şirket, bir ortak ile kurulabilir ve teorik olarak sınırsız sayıda ortağa sahip olabilir. Ancak halka açık olmayan anonim şirketlerde ortak sayısı 500’ü aşamaz.
Limited şirketler de bir ortak ile kurulabilir, ancak ortak sayısı en fazla 50 kişi ile sınırlandırılmıştır. Bu durum, limited şirketlerin daha az sayıda ortağın faaliyet yürüttüğü yapılar için uygun olduğunu; anonim şirketlerin ise daha geniş ortaklık yapıları için elverişli olduğunu gösterir.
Anonim ve limited şirketlerin en az sermaye tutarları, aşağıdaki şekilde belirlenmiştir[1]:
- Anonim şirketler için 250.000,00-TL,
- Kayıtlı sermaye sistemini seçen halka açık olmayan anonim şirketler için 500.000,00-TL
- Limited şirketler için 50.000,00-TL
Güncellenen asgari sermaye tutarları[2] dikkate alındığında limited şirketlerin daha düşük maliyetlerle kurulabilmesi, küçük sermayeli girişimciler için önemli bir başlangıç avantajı sağlamaktadır.
Anonim şirket, hisse senedi ihraç edebilir, halka açılabilir ve borsada işlem görebilir. Bu da yatırımcılardan daha rahat sermaye temin edilebilmesini sağlar. Limited şirketler ise halka açılamaz. Bu nedenle yatırımcı çekme konusunda sınırlı bir potansiyele sahiptir. Girişimini büyütmek, dış yatırım almak veya ileride halka açılmak isteyen girişimciler için anonim şirket tercih edilmelidir.
- Payların Devri
Anonim şirkette sermaye "hisse senetlerine" bölünür ve bu hisse senetleri devredilebilir niteliktedir. Limited şirkette ise ortaklık payları hisse senedi değil, "esas sözleşmede belirtilen pay oranları"dır. Bu paylar da devredilebilir, ancak süreç anonim şirketlere oranla daha sıkıdır.
Pay devri, şirketin hisselerinin başkasına aktarılması anlamına gelir. Bu konuda şirket türlerine göre önemli farklılıklar bulunmaktadır.
- Anonim şirketlerde, hisse devri limited şirketlere kıyasla oldukça esnektir. Hisse senetleri bastırılmışsa ve anonim şirketin esas sözleşmesinde aksine bir hüküm yok ise hisse devri işlemi yönetim kurulunun iznine tabii olmaksızın gerçekleştirilebilir. Bunun asıl sebebi ise anonim şirketlerin isminden de anlaşılacağı üzere ortakların şahsi durumlarından çok sermayenin korunmasına odaklanmış olmasıdır.
- Limited şirketlerde pay devri için yazılı ve noter onaylı bir sözleşme yapılması ve ortaklar kurulunun bu devri onaylaması gerekmektedir. Bu durum, limited şirketlerde ortakların birbirini tanımasının ve onaylamasının önemli olduğunu gösterir. Yani limited şirketlerde dışarıdan bir kişinin ortaklığa girmesi daha kontrollüdür.
- Şirketin Yönetimi ve Temsil
Şirketin işlerinin nasıl yürütüleceği hususunda iki şirket türü arasında önemli farklar vardır.
Anonim şirkette yönetim faaliyetleri, genel kurul tarafından ortaklar arasından veyahut dışarıdan seçilen yönetim kurulu aracılığıyla yürütülür. Yönetim kurulu tek üyeden oluşabileceği gibi birden fazla üyeden de oluşabilir. Yönetim kurulu hem şirketi üçüncü kişilere karşı temsil eder hem de şirket için iç ve dış stratejik kararları alır.
Limited şirkette ise yönetim faaliyetleri, müdürlük sistemi ile şirket ortakları arasından veya dışarıdan atanacak müdürler tarafından yürütülür. Müdürler bir kişi olabileceği gibi birden fazla kişi de olabilir.
Anonim şirket ile limited şirket arasındaki önemli farklardan biri, TTK’ya göre, limited şirketlerde müdürlerden en az birinin şirket ortağı olmasının zorunlu olmasıdır. Buna karşılık, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin tamamı şirket ortağı olmayan kişiler arasından da seçilebilir.
Her iki şirket türünde de ortaklar kural olarak, şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye tutarı kadar sorumludur. Ancak özellikle kamu borçları açısından limited şirket ile anonim şirketler arasında önemli farklar mevcuttur.
Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederlerse, şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşı zarardan sorumludurlar. Vergi, SGK primi gibi kamu borçlarının ödenmemesi halinde ise anonim şirketin yönetim kurulu, şahsi malvarlıklarıyla müştereken ve müteselsilen sorumludur. Yönetim kurulu üyelerinin görevde oldukları döneme ait borçlar için görevden ayrıldıktan sonra da sorumlulukları devam eder. Yönetici olmayan, sadece ortak konumunda bulunan kişilerin kamu borçlarına ilişkin herhangi bir sorumluluğu yoktur.
Limited şirket müdürleri ise kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettiklerinde şirkete, ortaklara ve alacaklılara karşı zarardan şahsen sorumludur. Vergi, SGK primleri gibi kamu borçlarının ödenmemesi halinde ise limited şirket müdürleri, bu borçlardan şahsi malvarlıkları ile ilgili kamu borcunun şirketten tahsil olanağının mevcut olmaması halinde sorumludur.
Özetle, anonim şirkette yalnızca yönetim kurulu üyeleri kamu borçlarından sorumlu tutulabilirken, yönetime katılmayan ve sadece ortak sıfatını taşıyan kişilerin bu borçlara karşı herhangi bir yükümlülüğü yoktur. Buna karşılık, limited şirketlerde ortaklar, müdür olmasalar bile, şirkete ait ödenemeyen kamu borçlarından sermaye payları oranında doğrudan sorumlu olabilecektir.
- Sonuç
Küçük sermayeli ve az ortaklı yapılar için limited şirket pratik bir çözümdür. Ancak zamanla büyümeyi, yatırım almayı, kurumsallaşmayı veya halka açılmayı planlayan yapılar için anonim şirket uzun vadede daha avantajlı olacaktır. Burada tercih, aşağıdaki hususlar da gözetilerek kısa vadeye göre değil, stratejiye göre yapılmalıdır:
|
Limited Şirket |
|
Anonim Şirket |
|
Anonim Şirket |
|
Anonim Şirket |
|
Anonim Şirket |
Unutulmamalıdır ki yanlış seçilen şirket tipi, ileride yeniden yapılandırma masraflarına, zaman kaybına ve hatta ortaklar arasında anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu nedenle karar verirken yalnızca finansal değil, aynı zamanda hukuki ve stratejik danışmanlık da alınması önerilir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] 24 Kasım 2023 Tarihli ve 7887 sayılı Anonim ve Limited Şirketler İçin En Az Sermaye Tutarının Artırılmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı ile
[2] 29 Mayıs 2024 tarihli 32560 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklikler yapılmış olup ilgili değişiklikler, 29 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Buna göre sermayesi 250.000,00-Türk Lirası’nın altında olan tüm anonim şirketler ve sermayesi 50.000,00-Türk Lirası’nın altında olan tüm limited şirketlere sermayelerini 31 Aralık 2026 tarihine kadar en az sermaye tutarlarına yükseltme yükümlülüğü getirilmiştir.