Mirasın Reddi Halinde Ölüm Aylığına Hak Kazanılıp Kazanılmayacağına Dair Memorandum
A. Genel Olarak
Vefat halinde, vefat eden kişinin mirasçılarına geçen hukuki işlemlerinin tümü miras olarak adlandırılmakta olup; murise ait tüm malvarlığı, hak, alacak ve borçlar toplamına ise tereke denilmektedir. Murisin vefatı ile terekesi bir bütün olarak mirasçılarına intikal eder.
Murisin borçlarının, malvarlığı ve alacaklarından fazla olması halinde ise terekenin borca batık olması söz konusudur. Böyle bir durumun varlığında mirasçılar vefat edenin borçlarından tüm malvarlıklarıyla kişisel olarak sorumlu olurlar. Murisin borçlarından sorumlu olmak genellikle mirasçılar tarafından istenmediğinden bu halde mirasın reddi kurumu gündeme gelmektedir.
B. Mirasın Reddi
Mirasın reddi, miras bırakanın vefatı halinde mirasçıların murisin her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte oluşan mirası hak ve yükümlülüklerini reddetmesi olarak tanımlanabilir. Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu uyarınca, üç aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılmalıdır[1]. Bu süre, yasal mirasçılar için (mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe) miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için ise miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.
Mirası reddetmek için mirasçıların sulh mahkemesine kayıtsız ve şartsız ret beyanında bulunması gerekmektedir. Fakat uygulamada mirasın reddedilmesi halinde vefat edenin emekli aylığına hak kazanılamayacağına dair korkuların bulunması sebebiyle mirasçılar tarafından genellikle miras reddedilmemektedir. Ancak emekli (ölüm) aylığı terekeye dahil değildir.
C. Emekli Aylığı – Ölüm Aylığı
Uygulamada emekli aylığı ve ölüm aylığı kavramları birbiri ile çokça karıştırılmaktadır.
Emekli aylığı, kişinin çalışmasına dayalı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenen primler nedeniyle hak kazanılan bir aylık olup kişinin ölümü ile birlikte sona erer.
Emekli aylığı, vefat edenin mirasçılarının kuruma başvurusu akabinde mirasçılara bağlanarak ölüm aylığı adını almaktadır. Bir başka ifadeyle, miras bırakanın sağlığında aldığı aylık ismen emekli aylığı olarak adlandırılmakta iken, vefatı ile bu aylığın ismi ölüm aylığı olmaktadır.
Yani ölüm aylığı, murisin sağlığında kuruma ödenen primler nedeniyle mirasçıların, murisin ölümü halinde almaya hak kazandıkları aylıktır.
Ölüm aylığı murisin terekesine dahil olmayıp; mirastan bağımsız olarak doğrudan mirasçılara tanınan bir hak olduğundan murisin ölümü ile mirasçılar bu aylığı almaya hak kazanırlar.
D. Sonuç
Mirasın reddedilmesi ölüm aylığı bağlanmasına engel teşkil etmemektedir. Mirasçılar, mirası reddetmeleri halinde dahi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapacakları müracaat neticesinde hak sahipliği şartlarını taşıdıkları sürece ölüm aylığı alabilirler.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 606