Mirasçıların Vergi Borçları Sorumluluğuna İlişkin Bilgi Bülteni
A. Giriş
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) uyarınca; kanunda açıkça yazılı haller dışında, ölen kimsenin alacakları, tüm hakları ve malları mirasçılarına intikal eder ve bu mirasçılar ölenin borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Yine 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) ilgili maddelerinde de ölüm halinde mükellefin alacak ve borçlarının mirasçılarına miras hisseleri oranında intikal edeceği belirtilmiştir.[1]
İşbu bültenimizde veraset ilamı sonrası mirasçıların sorumluluğu, mirasçıların vergi borcundan sorumluluğu, vergi borcunun takip ve tahsili, vergi borcundan kaçma/kaçınma yolları, vergi borcunda kısıtlılık olması durumunda ödenecek miktar ve nihayet mirasçıların vergi cezasından sorumluluğu hususları anlatılacaktır.
B. Veraset İlamı Sonrası Mirasçıların Sorumluluğu
Ölüm halinde mirasın, mirasçılara geçebilmesi için TMK’nın ilgili maddesine[2] göre mirasçıların Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak mirasçılık belgesi adı verilen veraset ilamını almaları gerekmektedir.[3] İşbu belge hukuki niteliğe haiz olup, belgede mirasçıların hisseleri belirtildiğinden dolayı mirasçıların hak ve sorumlulukları da bu oranlara göre ortaya çıkar.
VUK’nun ilgili maddesinde ölüm, işi bırakma olarak kabul edilmiş olup, ilgili diğer maddesinde[4] ise işi bırakma, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren 1 (bir) ay içerisinde bildirim yükümlülüğüne tabi tutulmuştur.[5]
Yine VUK uyarınca mirasçılar için bildirim süresi 3 (üç) ay uzayacağından mirasçıların ölüm olayını bildirme süresi ölümün gerçekleştiği tarihten itibaren 4 (dört) ay olacaktır.[6] Mirasçılardan birisinin bildirimde bulunması yeterli olacaktır.[7]
Ek olarak VUK’nda belirtilen resmi makamlar, ölüm olaylarını vergi dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduklarından, işbu kontrolün sağlanması neticesinde mirası reddetmemiş mirasçılar tarafından bildirimlerin süresinde yapılmadığının tespiti halinde ise bildirim görevini yerine getirmeyen her bir mirasçıya ayrı ayrı usulsüzlük cezası kesilir.[8]
C. Mirasçıların Vergi Borcundan Sorumluluğu
Mirası kabul etmiş mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu tutulurlar. Vergi dairesi tarafından ölen mükellefin tüm vergi borçları, veraset ilamı esas alınarak her mirasçıya düşen miras payı oranında hesaplanarak tahsil yoluna gidilir.
VUK’nun ilgili maddesinde;[9] özel ödeme zamanları açıklanmış olup işbu maddede özetle; memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını gerektiren hallerde beyan üzerinden tarh edilen vergilerin beyanname süresi içerisinde ödeneceği, bundan başka mükellefin vadeleri belirtilen süreden sonra gelen vergileri de aynı süre içinde alınacağı ve son olarak memleketi terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri kalkanların ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödeyeceği hususları belirtilmiştir. İşbu tahsil süreleri ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun(“AATUHK”) hükümlerine göre teminat gösterildiği takdirde vergi kanunu ile belli taksit zamanına kadar ve fakat taksit zamanı geçmiş ise üç ay uzatılması şeklinde belirlenmiştir.[10]
D. Vergi Borcunun Takip ve Tahsili
Ölüm halinde mirastan kaynaklı hak ve alacaklar mirası reddetmemiş olan mirasçılara geçeceğinden miras bırakan kişinin borcundan da söz konusu mirasçılar sorumlu olacaklardır. AATUHK uyarınca; borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam olunur.
Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren hallerde ise takip işlemleri durdurulur. Takip edilen amme alacakları terekenin tasfiyesini yürüten mercie bildirilir.
Bundan başka, VUK’da borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile üç gün için takibin geri bırakılacağı hususu hüküm altına alınmıştır. İşbu üç günlük sürenin bitiminden itibaren terekenin borçları için takibata devam olunur. Ancak bu süre içerisinde mirasçılar mirası kabul veya reddetmemiş iseler bu hususta TMK’nundaki muayyen süreler geçinceye kadar takip geri bırakılır.
TMK uyarınca; mirasın üç ay içerisinde reddolunabileceği hükme bağlanmış olup, bu süre içerisinde mirasın kabul edildiğine ilişkin bir bilgi edinilmeden mirasçılar hakkında takip yapılmasına imkân bulunmamaktadır.[11] Buna karşın, mirası ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetiminde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı mirası reddedemeyeceğinden, mirası ret hakkından mahrum olan bu mirasçılar hakkında mirası ret süresi beklenilmeden takip ve tahsil işlemlerine devam edilir.[12]
E. Vergi Borcunda Kısıtlılık Olması Durumunda Ödenecek Miktar
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun ilgili maddesinde kanunda yazılı çeşitli sebeplerden kaynaklı tasarrufu kısıtlanan binai arsa ve arazilerde emlak vergisinin 1/10 oranında tahsil olunacağı belirtilmiştir.[13]
F. Mirasçıların Vergi Cezasından Sorumluluğu
Mükellefin ölümü halinde kesilmiş ve tahakkuk etmiş usulsüzlük, özel usulsüzlük, idari para cezaları veya vergi ziyaı gibi cezalar terkin edilir veya kesilerek tahakkuk edecek ise kesilmez.[14]
Durum bu olmakla birlikte, gecikme zammı ve gecikme faizi ceza kapsamına girmediğinden mirasçılar hesaplanacak gecikme zammı ve faizden miras hisseleri oranında sorumlu tutulacaklardır. Ancak ölümden sonra mirasçılara geçen ödev ve sorumlulukların zamanında yerine getirilmemesi halinde ceza mirasçılar adına kesilecektir.
G. Sonuç
Sonuç olarak; mirası kabul etmiş mirasçılardan her biri ölen mükellefin vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu tutulurlar.[15] Vergi dairesi tarafından ölen mükellefin tüm vergi borçları, veraset ilamı esas alınarak her mirasçıya düşen miras payı oranında hesaplanarak tahsil yoluna gidilir. TMK’da mirasçıların tereke borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Ancak bu sorumluluk mirasın paylaştırılmasından itibaren geçecek beş yıllık sürede geçerli olup, bu sürenin bitiminden sonra mirasçılar miras hisseleri oranında miras bırakanın borçlarından sorumlu olacaklardır.
Borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile üç gün için takibin geri bırakılacağı hususu yazılıdır. İşbu üç günlük sürenin bitiminden itibaren terekenin borçları için takibata devam olunur. Ancak bu süre içerisinde mirasçılar mirası kabul veya reddetmemiş iseler bu hususta TMK’daki muayyen süreler geçinceye kadar takip geri bırakılır. Mirasın mirasçılar tarafından reddedilmesi ve amme alacağının tereke varlığından alınamaması halinde amme alacağı zamanaşımı süresi sonunda terkin edilir.
Gerek ölüm sonrası alınacak olan veraset ilamı ve akabinde vergi dairesine verilecek olan ölüm beyannamesi gerekse de mirasçılara tahakkuk edecek olan vergi borcunun takip ve tahsil süreci belirli süreler içerisinde gerçekleştirilmesi gerekli işlemlerden olduğundan işbu süreçte hukuki destek alarak ilerlemek faydalı olacaktır.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz:213 sayılı Vergi Kanunu, madde12
[2] Bkz: Türk Medeni Kanunu madde 598
[3] Bkz:4721 Sayılı Medeni Kanunu madde 598
[4] Bkz: 213 sayılı Vergi Kanunu, madde 164
[5] Bkz: 213 sayılı Vergi Kanunu, madde 164
[6] Bkz: 213 sayılı Vergi Kanunu, madde16
[7] Ayşe Gınalı, Mükellefin Ölümü Halinde Mirasçıların Sorumluluğu, s.2
[8] Bkz: 213 sayılı Vergi Kanunu, madde150
[9] Bkz: 213 sayılı Vergi Kanunu madde 112/2
[11] Bkz: 4721 Sayılı Medeni Kanunu madde 606
[12] http://www.uzeldanismanlik.com/1258-2/ (E.T. 19.07.2022 13:55)
[13]https://www.mahalliidarelerdergisi.com.tr/pg_163_emlak-vergisine-iliskin-kisitlilik-ve-zamanasimi-uygulamasi (E.T. 19.07.2022 13:58)
[14] Ayşe Gınalı, Mükellefin Ölümü Halinde Mirasçıların Sorumluluğu,s.5
[15] Bkz: 213 sayılı Vergi Kanunu, madde 12