İşe İade Davalarının Sonuçları
1. Giriş
Bilindiği üzere iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini düşünen işçi, İş Kanunu’nun aşağıdaki 20. Maddesine istinaden, eski işine iade talebiyle işe iade davası açabilmektedir:
“Fesih bildirimine itiraz ve usulü
Madde 20 – İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.”
İşbu makalemizde işe iade davalarının açılma şartları, süresi ile davanın sonuçlarına kısaca yer vermekteyiz.
2. Dava Açma Şartları
İşe iade davasının açılması için aşağıdaki şartların hepsinin bir arada mevcut olması gereklidir:
- İş sözleşmesinin İş Kanunu’na veya Basın İş Kanunu’na tabi olması
- İşçinin iş akdinin belirsiz süreli olması
- İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi
- İşçinin en az altı aylık kıdemi olması
- İşyerinde en az otuz işçi çalışıyor olması
- İşçinin işveren vekili statüsünde olmaması[1]
3. Dava Açma Süresi
İş Kanunu çerçevesinde işe iade davası açmak isteyen işçi, öncelikle iş akdinin feshini öğrendiği tarihten itibaren 30 gün içinde arabulucuya başvurmak zorundadır. Bu başvuru vekaleten veya taleplerin yazıldığı bir tutanakla ilgili Adliye binası içindeki Arabuluculuk Komisyonuna yapılabilir.
Arabuluculuk sürecinde işçi ve işveren anlaşırsa ihtilaf sona erer ve işçi aynı taleplerle dava açma hakkını kaybeder.
Eğer arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya varamazlarsa son arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işçinin yetkili İş Mahkemesine işe iade davası açması gerekir.
Her ne kadar İş Kanunu’nda açılan davanın ivedilikle karara bağlanması gerektiği düzenlenmişse de uygulamada davanın sonuçlanması genellikle bir yıl kadar sürmektedir.
4. İşe İade Kararının Sonuçları ve Muhtemel Senaryolar
İşçinin işe iade davasını kazanması, bir başka ifadeyle mahkemenin işe iade davasını kabulü, işverence yapılan feshin geçersizliğine ve işçinin işe iadesine karar vermesi halinde birden fazla ihtimal ortaya çıkmaktadır.
Ancak bu durumda her halükarda işverenin geçersiz fesih tarihinden, kararın kesinleşmesine kadar “boşta” geçen süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer sosyal haklarını ödemesi gereklidir.
İşe İade Talebi: İşçinin, kararın kesinleşmesinin öğrenildiği tarihten itibaren on işgünü içinde işverene işe başlamak için işe iade talebinde bulunması gereklidir. Bu talebin yapılması herhangi bir şekil şartına tabi olmamakla birlikte, ispat kolaylığı açısından bu talebin mutlaka yazılı olarak ve noter vasıtasıyla gönderilmesi önemlidir.
- İşçinin süresi içinde işe iade talebinde bulunmaması
İşçinin süresi içinde işe iade talebinde bulunmaması halinde işverence yapılan fesih geçerli bir fesih sayılacaktır. Bu da işçinin varsa kıdem & ihbar tazminatı dışında iş güvencesinden kaynaklanan alacak taleplerinden vazgeçmesi anlamına gelecektir. Yani işçiye fesih anında herhangi bir ücret ödenmemişse sadece kıdem ve ihbar tazminatı talep edebilecek, kıdem ve ihbar tazminatları işçiye ödenmişse işçi işverenden başka herhangi bir talepte bulunamayacaktır.
- İşçinin işe iade talebinde bulunması ancak işe başlamaması
İşçinin süresi içinde işe iade talebinde bulunması akabinde işverenin, işçinin işe başlatılmasına karar vererek işçiyi işe davet etmesi ve 30 gün içinde işe başlatması gerekmektedir. İşçi, işe iade talebinde bulunmasına rağmen işverence yapılan davet çerçevesinde işe başlamazsa, sanki işe iade talebinde hiç bulunmamış gibi sonuç doğacaktır.
İşverenin çağrısını, işe iade talebini kabul ettiğine ve işçiyi bir aylık süre içerisinde işe başlatacak şekilde yapması gerekmektedir. Aksi halde, bir aylık işe başlatma süresinin aşımı söz konusu olabilecektir ki bu durumda işe iadeye aykırılık tazminatının ödenmesi gerekecektir. İşverenin çağrısı için de herhangi bir şekil şartı bulunmamakla birlikte, ispat açısından çağrının noter kanalıyla yapılması önemlidir.
İşe İadeye Aykırılık Tazminatı: Bu tazminat, işçinin işyerindeki kıdemi ve feshi gerekçesi göz önünde bulundurularak mahkemece işçinin en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında belirlenmektedir.
Açıklamak gerekirse yine işverence yapılan fesih geçerli bir fesih sayılacaktır. Bu da işçinin varsa kıdem & ihbar tazminatı dışında iş güvencesinden kaynaklanan alacak taleplerinden vazgeçmesi anlamına gelecektir.
- İşverenin süresi içinde işçiyi işe başlatmaması
İşçi tarafından süresi içinde işe iade talebinde bulunur ancak işveren işçiyi işe davet etmez ve bir ay içinde işçiyi işe başlatmazsa işveren, boşta geçen 4 aylık süreye ait ücret ve sosyal haklara ilişkin yapılacak ödemenin yanı sıra “işe iadeye aykırılık tazminatı” da ödemekle yükümlü olacaktır. Bunun yanı sıra, işveren fesih anında işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödememiş ise, bu tazminatları da ödemekle yükümlü olacaktır.
- İşçinin İşe Başlatılması
İşçinin süresi içinde başvuruda bulunması ve işveren tarafından işe başlatılmasına karar verilmesi halinde, işveren tarafından işçinin bir ay içerisinde işe başlatılması gerekmektedir.
İşçinin işe başlatılması halinde, fesih tarihinden itibaren 4 aylık dönem için bordro düzenlenecek ve bu aylık sürede sanki işçi işyerinde çalışmışçasına yasal kesintiler sonrası net tahakkukların yapılması gerekmektedir. Ayrıca, ücretin yanı sıra yemek, ikramiye gibi sosyal yardımlar işçi bu sürede çalışmış olsaydı ne şekil ve tutarda ödenecek idiyse o şekilde ödenecek ve tahakkuk ettirilecektir. Boşta geçen süre dört ayı aşarsa da işverenin yükümlülüğü dört aydır.
Geçersiz fesih tarihinde işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmişse, işçi kendisine ödenen kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarını, işe başladıktan sonra işverene iade etmekle yükümlüdür.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bu şart Basın İş Kanununa tabi çalışanlar için uygulanmayacaktır.