Deprem Sonrasında Oluşan Zararlarda Uygulanacak Hukuki Prosedür ile İdarenin Sorumluluğuna Dair Bilgi Bülteni
A. Giriş
Malumunuz olduğu üzere, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen, merkez üssü Kahramanmaraş olarak belirlenen 7.7 ve 7.6 şiddetinde olduğu belirlenen depremler, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis başta olmak üzere ülkemizin 10 kentini derinden etkilemiştir. Güncel verilere göre üzülerek belirtmek gerekir ki; 100.000‘in üzerinde vatandaşımız yaralı olarak müşahede altına alınmış ve 30.000’in üzerine vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
Öncelikle, tüm vatandaşlarımızın bir an evvel sağlıklarına kavuşmalarını bekleyerek, deprem sırasında ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin duyduğumuz derin üzüntüyle birlikte en içten şekilde geçmiş olsun dileklerimizi sunar; sizin, ailenizin ve sevdiklerinizin sıhhatte olduğunu temenni ederiz.
Depremin ardından birçok taşınmaz deprem ve artçı sarsıntılar ile ilk gün yıkılmış; devamla doğan etkileri müteakiben yetkililerce birçok yapıya yönelik olarak incelemelerde bulunulmuş, çok sayıda gayrimenkul hakkında “yıkık”, “acil yıkılacak”, “ağır hasarlı”, “orta hasarlı”, “az hasarlı” yahut “hasarsız” kategorilerinde tespit gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
Yapılan çalışmaların ardından afetten maddi ve manevi zarar gören kimselerin hangi koşul ve şartlar altında ne tür destekten yararlanabileceklerine dair belirsizlikler açığa çıkmıştır. Tarafımızca hazırlanan işbu Bilgi Bülteninde, ilgili Valilikler, AFAD ve T.C. İçişleri Bakanlığı nezdinde afetzedeler hakkında uygulanabilecek destekler ve idari yargıda izlenebilecek hukuki süreç değerlendirilmiştir.
B. Depremde yıkılan/hasar gören binam için idareye (devlete) karşı tazminat davası açabilir miyim?
Deprem felaketi nedeniyle; bizzat zarar gören taşınmaz malikleri ve kiracılar ile yakınlarını kaybeden şahıslar tarafından maddi ve manevi tazminat talepli olarak idari merciler (Belediye ve Bakanlık) aleyhine 2557 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. Maddesinde düzenlenmekte olan, idari mercilerden talep edilebilen tazminat talepleri yönünden “tam yargı davası” ikame edilmesi mümkündür. Hak sahipleri tarafından doğrudan Belediye ve Bakanlıklara hitaben zararın giderilmesi talepli bir başvuru yapılarak başvuru sürecinin ivedilikle başlatılması bu aşamada önem arz etmektedir. İdari kurumlar tarafından başvuruya cevap verilmemesi/olumsuz cevap verilmesi durumunda İdare Mahkemeleri nezdinde tam yargı davası ikame edilmesi mümkün olacaktır.
Danıştay 6. Dairesi tarafındna oluşturulan 25.07.2021 tarihli güncel kararında; deprem nedeniyle yıkılan binanın enkazında kalarak yaşamını yitirenlerin yakınları tarafından ikame edilen davalarda davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık olmak üzere destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın talep edilebileceğine hükmedilmiştir.
Yine aynı Daire tarafından verilen bir başka kararda ise; yıkılan bir binadan dolayı zarar gören ev eşyalarının bedeli, aracın enkazda kalması durumunda araç bedelinin talep edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi tarafından oluşturulan kararda ise bağımsız bölümün yeniden yapım bedelinin de hak sahipleri tarafından talep edilebileceği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Yıkılan bir binada kiracı olarak ikamet etmekte olan hak sahiplerinin de hizmet kusuru bulunan idareye karşı “tam yargı davası” ikame edebilme hakları bulunmakta olup bu yönde Danıştay 6. Dairesi 27.05.2021 tarihli kararı da emsal oluşturmaktadır.
C. Depremde zarar gören gayrimenkulde yapılacak tespiti kimler yapar ve nelere dikkat edilmelidir?
Cumhuriyet savcılıkları, tamamen yıkılan binalar ile ölüm ve yaralanma gerçekleşmiş olan ağır hasarlı yapılarda, karot testine esas olacak beton, demir vb. numunelerin alınması işlemlerini bu noktada kolluk gözetiminde ve bilirkişiler marifetiyle numune alma işlemlerini resen gerçekleştirmelidir. Bu işlemlerin yapılmadığı yer Cumhuriyet Başsavcılıklarından şikâyet yoluyla kayıt oluşturarak talep edilmelidir.
Enkazlardan örnek alınmaması halinde; arama kurtarma faaliyetlerinin sona ermesinin akabinde enkaz kaldırma çalışmalarına başlamadan önce numune alma işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Sorumluların tespiti açısından delillerin eksiksiz toplanması ileride yapılacak yargılamaların temelini oluşturacaktır. Numune alma işlemleri alınması beklenmeksizin enkaz kaldırılmasına devam edilmesi halinde, ilgililer hakkında TCK m. 281 (suç delillerini yok etme) ve TCK m. 283 (suçluyu kayırma) kapsamında avukat aracılığıyla suç duyurunda bulunulması gerekmektedir.
D. İdareye karşı dava açma süresi nedir?
İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabileceği hususunu bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu