Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik Hakkında Bilgi Bülteni
A. Giriş
Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”) 04.08.2022 tarih ve 31913 Sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik öncesinde; çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması kararları icra müdürlükleri tarafından yerine getirilmekteyken, Yönetmelik ile birlikte bu usul kaldırılarak yetki Adalet Bakanlığı’na nakledilmiştir. Yönetmelik ile bundan böyle çocuk teslimi icra müdürlükleri tarafından değil, Adalet Bakanlığı tarafından oluşturulan çocuk teslim merkezleri ve uzmanlar aracılığı ile gerçekleştirilecektir. İşbu bilgi bülteninde de Yönetmelik hükümleri ile getirilen bu düzenlemelerin genel kapsamına değinilecektir.
B. Temel İlkeler
Çocuk teslimi ile ifade edilmek istenen ise velayete ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin mahkemece verilen kararlar doğrultusunda süreklilik arz etmeyen çocuğun teslim etmekle yükümlü kişiden alınması ve hak sahibine verilmesi sürecidir.[1]
Çocuk teslimi ile çocukla kişisel ilişki kurulması ilişkin tüm iş ve işlemlerde esas olarak gözetilecek olan çocuğun üstün yararı olup, üstün yarardan anlaşılması gereken şey çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal, kültürel, ahlaki, hukuki ve ekonomik bakımlardan sağlıklı, dengeli ve özgür bir biçimde geliştirilmesi korunup kollanmasıdır.[2]
C. Mahkeme Kararlarının Yerine Getirilmesi
Çocuk teslimi ile çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilamın icrasına ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yer alan hükümler 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 32. maddesiyle yapılan değişikle kaldırılmıştır. Bundan böyle çocuk teslimi ile çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair kararlar, Adalet Bakanlığınca adliyede kurulan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri tarafından hak sahibinin başvurusu üzerine yerine getirileceği ifade edilmiştir.[3]
Hak sahibinin kendi çabasıyla çocuğu teslim alamaması veya kişisel ilişki kuramaması halinde ise müdürlüğe yapılacak başvuru sonucunda görevlendirilen uzmanlar tarafından bu amaca ulaşmak için gerekli işlemler yürütülecektir.[4] Bu anlamda Müdürlük aracılığı ile memurlar tarafından taraflarla iletişim kurularak öncelikle çocuk teslimi taraflar arasında gönüllülük esası çerçevesinde belirlenen çocuk teslim merkezlerinde yerine getirilmeye çalışılacak ve zorunlu haller dışında yükümlü ile hak sahibi yüz yüze getirilmeden gerekli iş ve işlemlerin tümü Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri tarafından yerine getirilecektir.
Mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirileceği çocuk teslim mekanlarının belirlenmesi müdürlüğün inisiyatifinde olup her halükârda çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun yerler tercih edilecek ve kolay ulaşım faktörü göz önünde bulundurulacaktır. İhtiyaç görüldüğü takdirde kolluk tarafından teslim mekânında gerekli önlemler alınacaktır.[5] Müdürlüğün başsavcılık aracılığıyla yönelteceği talebi üzerine valilikler veya belediyeler tarafından hak sahibine araç dahi temin edilebilecektir.
D. Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
Çocuğu teslim etmekle yükümlü olan kişinin buna ilişkin mahkeme kararına aykırı hareket etmesi yani çocuğu hak sahibine teslim etmemesi halinde hak sahibi, ilam veya tedbir kararını doğrudan müdürlüğe sunarak başvuruda bulunabilecektir. Başvuruya dayanak mahkeme kararın geçerliliğinin teyit edilmesinin ardından müdürlük tarafından yükümlüyle doğrudan irtibata geçilerek belirlenen gün ve saatte çocuğun belirlenen teslim mekanına getirilmesini bildirecek ve bu bildirimin yapıldığı veya yükümlüyle irtibat kurulamadığı durumlarda bu hususlar tutanak altına alınacaktır. Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu teslim etmeyeceğini beyan ederse bu durum tutanak altına alınacak ve akabinde yükümlüye çocuğun teslimine dair teslim emri tebliğ edilecektir.[6]
Teslim emri içeriğinde, teslimin gerçekleştirileceği zaman ve teslim mekânı belirtilerek yükümlünün emrin gereğini yerine getirmemesi halinde disiplin hapsiyle cezalandırılacağı, ayrıca emrin gereğini yerine getirmesine engel olan bir mazereti bulunması halinde durumu müdürlüğe bildirerek çocuğun teslim alınmasını talep etmesi gerektiği hususları bildirilecektir. Teslim emri içeriğinde; ayrıca yükümlüye çocuğu getirmediği veya haklı sebebe dayalı olarak müdürlükçe teslim alınmasını talep etmediği ihtimallerde çocuğun, uzman veya öğretmen marifetiyle, gerekirse kolluktan yardım alınarak ve zor kullanılmak suretiyle teslim alınacağına yer verilecektir.[7] Çocuk teslimine ilişkin işlemlerin yerine getirildiği sırada hak sahibi tarafından kolluktan yardım istenilmesi durumunda zor kullanma dahil ilgili talepler derhal yerine getirilecektir.
Bununla birlikte hak sahibine, çocuğu teslim aldıktan sonra, sürenin sona ermesiyle çocuğu belirlenen yerine getirmek zorunda olduğu, çocuğu getirmez veya kendisinden kaynaklı olmayan makul sebeplerle haricinde teslimde gecikmesi halinde bu eylemlerin disiplin cezası uygulanmasına yol açacağı da bildirilecek ve tutanak altına alınacaktır.
Çocukla kişisel ilişki kurmaya mahkeme kararıyla hak kazanan tarafın görüşme talebine rağmen çocuk, hak sahibiyle görüşmekten kaçınırsa bu aşamada uzman veya öğretmen tarafından çocuk ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirilebilecek, belirli hallerde danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyulduğu Aile Mahkemesine bildirilebilecektir.
E. Şikâyet ve İtiraz Süreci ile Yaptırım Kararları
Çocuk teslimi ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların yerine getirilmesi sürecinde müdürlük tarafından gerçekleştirilen işlemlere karşı yasal süre içerisinde Aile Mahkemesi’ne şikâyet imkanı düzenleme altına alınmıştır.[8] Şikâyet üzerine mahkemece ilgili işlemin yerine getirilmesinin durdurulmasına da karar verilebilecektir.
Diğer yandan; teslim emrine aykırı hareket eden yükümlü ile emrin gereğinin yerine getirilmesinin engelleyenler, kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibinin belirlenen gün ve saatte çocuğu getirmemesi gibi haller disiplin hapsinin uygulanmasını gerektirmektedir.[9] Çocuk teslimine ilişkin teslim emrine aykırı hareket eden yükümlüler ile emrin yerine getirilmesini engelleyenlerin de yasal süre içerisinde yapılacak şikayet üzerine disiplin hapsi ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.
F. Sonuç
Neticede Yönetmelik ile getirilen yeni düzenlemeler ile icra yoluyla çocuğun teslimi usulü kaldırılmış, çocukların hak sahibi ebeveynine teslim edilmesi açısından çocuğun yararını gözetebilecek uzmanlar yardımı ile, yalnızca çocuk teslimi sürecinin yürütülmesi için kurulan çocuk teslim merkezleri aracılığı ile teslimin sağlanması yasal düzenleme altına alınmıştır.
Bu yol ile çocukların, ebeveynleri arasındaki fikir ayrılıkları ve geçmişten gelen öfkelerinden etkilenmemeleri, ebeveynlerinin birbirine sergilediği olumsuz davranışlardan korunmaları amaçlanmıştır. Zira bu şekilde çocuğun teslimi konusunda problem yaşanması durumunda, hak sahibi, teslim etmekle yükümlü kişi ile görüşmesine gerek olmadan, yapacağı başvuru ile araya uzman olan üçüncü bir kişiyi dahil edecek, uzman tarafından doğrudan teslim yükümlüsü ile iletişime geçilerek öncelikle rızaya dayalı teslim sağlanmaya çalışılacak, gönüllü bir şekilde teslim sağlanmaz ise bu durumda teslim emri düzenlenerek gerekli işlemler gerçekleştirilecektir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Yönetmelik m. 4/1-f
[2] SEROZAN, Rona: Çocuk Hukuku, İkinci Baskı, İstanbul 2017, s.65.
[3] 5393 Sayılı Kanun m. 41/A
[4] Yönetmelik m. 4/1-m “Uzman: Adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri bünyesinde psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı olarak çalışanlar ile müdürlüğün talebi üzerine valilikler tarafından hazırlanan listede bulunan kamu kurum ve kuruluşlarında görevli psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmenleri”
[5] Yönetmelik m. 20/3: “Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerin yerine getirilmesi sürecinde teslim mekânları ile yakın çevresinde meydana gelebilecek olayların önlenebilmesi için teslim mekânının güvenlik unsurunun bulunmaması veya yeterli olmaması hâlinde kolluk görevlileri tarafından gerekli tedbirler alınır.”
[6] Yönetmelik m. 25
[7] Yönetmelik m. 26
[8] Yönetmelik m. 43
[9] Yönetmelik m. 50