Covıd-19 Nedeniyle Sermaye Şirketlerinin Kâr Payı Dağıtımına Getirilen Sınırlandırmalar Hakkında Bilgi Bülteni
A. Giriş
İçinde bulunduğumuz süreçte ticari iş ilişkilerinde yaşanan olağandışı durgunluk nedeniyle global çapta birçok şirket mali problemlerle karşı karşıya kalmaktadır. Şirketlerin iş faaliyetlerine yönelik maruz kaldığı sarsılma; ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişiminin, kalkınma disiplininin ve ülkedeki sivil huzurun en önemli taşlarından biri olan istihdamın da büyük ölçüde zedelenmesi riskini doğurmaktadır. Bu sebeplerle, şirketlerin olağanüstü bir dönemden geçiliyor iken bütünlüklerini koruyabilmeleri adına, kamu otoriteleri tarafından çeşitli çözüm önerileri üzerinde durulmaktadır.
Şirketlerin, Yeni Koronavirüs (CoVID-19) salgınının yarattığı olumsuzluklar karşısında izlemesi zaruri kılınan usul ve esaslar; 17.05.2020 tarihli ve 31130 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 13’üncü Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (“Tebliğ”) ile 17.04.2020 tarihli ve 31102 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (CoVID-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) hükümleri çerçevesinde incelenecek ve sair güncel düzenlemelerle bir arada değerlendirilecektir.
B. Türk Ticaret Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Ticari iş faaliyetlerinin öngörülemez şekilde azalması nedeniyle, bütünlüğünü korumak isteyen işletmeler için şirket varlıklarının korunması hayati önem arz etmektedir.
Bu doğrultuda[1], 6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (“TTK”) aşağıdaki geçici madde ilave edilmiştir;
“Sermaye şirketlerinde, 30/09/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilir, geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez. Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların, doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz. Bu fıkrada belirtilen süreyi üç ay uzatmaya ve kısaltmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının yüzde yirmi beşini aşan kısma ilişkin ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenir.
Bu maddenin kapsamına giren sermaye şirketlerine ilişkin istisnalar ile uygulamaya dair usul ve esasları belirlemeye, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünü almak suretiyle Ticaret Bakanlığı yetkilidir.”
Bahsi geçen düzenleme uyarınca sermaye şirketlerinde kâr dağıtımı işlemlerinin daraltılmasının esas amacı, şirket kaynaklarının daha kuvvetli şekilde korunmasına yönelik teşviktir.
Öyle ki, sermaye şirketlerinde[2] 30.09.2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârı üzerinden azami %25’lik bir kısım hakkında kâr dağıtımı işlemi uygulanabilecektir. Aynı zamanda, geçmiş yıl kârları ile serbest yedek akçelerin dağıtıma konu edilemeyeceği; genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceği de kesin bir dille belirtilmiştir.
Kamu tüzel kişileri ile sermayesinin %50’den fazlası kamuya ait fonlardan sağlanan şirketlerin ise söz konusu kısıtlamadan istisnadır.
Öte yandan, hâlihazırda şirket genel kurulu tarafından 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ve fakat henüz pay sahiplerine bu yönde bir ödeme yapılmamışsa yahut kısmi ödeme yapılmışsa; 2019 yılı net dönem kârının %25’ini aşan bölümüne dair işlemler 01.10.2020 tarihinin sonuna kadar ertelenecektir.
Düzenlemede yer alan 30.09.2020 tarihinin Cumhurbaşkanınca 3 ay süreyle geriye çekilmesi veya uzatılmasına imkân verilmiştir.
C. Değişikliğin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar
TTK’ya eklenen işbu maddenin yürürlük işlemleri hakkındaki usul ve esaslar, Tebliğ doğrultusunda belirlenmiştir.
Buna göre ortaya konan temel husus; sermaye şirketlerinde 17.04.2020[3] tarihinden 30.09.2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarlık kısmının nakden dağıtımına karar verilebileceği; geçmiş yıl kârları ile serbest yedek akçelerin ise dağıtıma konu edilemeyeceğidir. Bu kısıtlama sadece “nakden” dağıtıma ilişkin getirilmiştir.[4]
Öyle ki, aynı Tebliğ içerisinde, TTK’da düzenlenen[5] “iç kaynaklardan sermaye artırımı” hakkının ve yetkisinin sınırlandırılmadığı açıkça belirtilmiştir. Böylelikle şirketler, her ne kadar 30.09.2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârı hakkında %25’lik azami barajla sınırlı şekilde nakden dağıtım uygulamasına ve geçmiş yıl kârları ile serbest yedek akçeler üzerinden dağıtım yasağına tabiyse de
>esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler vasıtasıyla,
>kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımlarının değerlendirilmesiyle, ve
>mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonların sermayeye dönüştürülmesi yoluyla sermaye artırımı gayesiyle iç kaynak tüketimine gidebilir.[6]
Söz konusu muafiyet, Kanun ve Tebliğ’in şirket kaynaklarını koruma amacını taşıması ve bu nedenle kâr dağıtımını sınırlandırarak aktif değerleri şirket içinde tutması prensibine dayanmaktadır. Gerçekten de şirket bütünlüğünü kuvvetlendirici etkiye sahip “sermaye artırımı” işleminin, kâr dağıtımını kısıtlayan yasanın gerekçesi ve sebebiyle uyuştuğu açıktır.
En nihayetinde, kâr dağıtımının sınırlandırılması yoluyla şirket aktifinin olabildiğince şirkette tutulması veyahut sermaye artırımı işlemiyle şirket profilinin güçlendirilmesi, birbirine benzer amaçları gütmektedir.
Sermaye şirketlerinde genel kurul tarafından 30.09.2020 tarihi sonuna kadar yönetim organına kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceğine ilişkin Kanuni düzenlemede değişikliğe gidilmemiş; bahsedilen hüküm, Tebliğ’de de korunmuştur. Ne var ki, genel kurulca yönetim organına kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmişse, avans ödemelerinin 30.09.2020 tarihi sonuna kadar ertelenecektir.[7]
Kanun hükmünün yürürlüğe girdiği 17.04.2020 tarihinden evvel gerçekleştirilen genel kurullar vasıtasıyla alınan kâr payı dağıtımını içerir kararlar hakkında Kanun’dan daha geniş bir değerlendirmede bulunulmuştur;
“Kanunun geçici 13’üncü maddesinin yürürlüğe girmesinden önce genel kurulca kâr payı dağıtımı kararı alınmış, ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamış veya kısmi ödeme yapılmışsa, birinci fıkrada yer alan sınırı aşan kısma ilişkin ödemeler ile hesap döneminde zarar edilmiş olmasına karşın serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınmışsa henüz ödenmemiş kısma ilişin tüm ödemeler birinci fıkrada belirtilen sürenin sonuna kadar ertelenir. Ertelenen ödemelere ilişkin olarak faiz tahakkuk ettirilmez.”
Kanun içeriğinde belirtilmemesine rağmen Tebliğ doğrultusunda, hesap döneminde zarar edilmiş olmasına rağmen serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınması haline ilişkin de açıklama yapılmış; bunların henüz ödenmeyen kısımlarına tekabül eden bütün meblağa dair ödemelerin 30.09.2020 sonuna kadar erteleneceği ve ertelenen ödemelerde faiz tahakkuku gerçekleştirilmeyeceği vurgulanmıştır.
D. Tebliğ Metniyle Getirilen Özel İstisnalar
Kısa ifadelerin bulunduğu Kanun hükmünün yarattığı ve/veya yaratabileceği açıkların giderilmesi adına, kâr payı dağıtımına ilişkin sınırlandırmadan istisna tutulacak kişiler Tebliğ’de detaylıca gösterilmiştir.
Belli başlı şirketlerin, Ticaret Bakanlığı’nın onayı doğrultusunda genel kurulda kâr payı dağıtımını görüşebilmesi imkânı oluşmuştur.
Bu prosedürün başlangıç usulü, genel kurul yapılmasına ilişkin yönetim organı kararının noter onaylı örneğinin, şirketin hesap dönemine ilişkin finansal durum tablosu ve kâr veya zarar tablosuna ek olarak aşağıda sayılan belgelerle birlikte Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’ne sunulmasıdır[8];
>[9]Kâr payı dağıtımı yapılacak şirketlerde, ilgili kurumlarından alınacak, anılan bentte belirtilen desteklerden yararlanılmadığını gösterir belge,
>[10]Kâr payı dağıtımı yapılacak şirketlerde, dağıtılacak kâr payının yarısından fazlasını alma hakkı olanların başka bir sermaye şirketine karşı barındırdığı sermaye taahhüt yükümlülüğünü ispata yarar belge,
[11]Kâr payı dağıtımı yapılacak şirketlerde, kredi sözleşmeleri ve proje finansman sözleşmeleri kapsamında ifa yükümlülüklerini tevsik edici belge.
Anlaşılacağı üzere, birtakım şirketler yönünden kâr payı dağıtımı kısıtlamasından muaf tutulabilme yolu öngörülmüş ve söz konusu muafiyetten yararlanılabilmesi için Ticaret Bakanlığı onayının alınması şart kılınmıştır. Yukarıda bahsedilen belgelerle birlikte Ticaret Bakanlığı’na başvuruda bulunabilecek şirketler ise aşağıdakilerle sınırlıdır[12];
>Yeni korona virüs kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğinden ve/veya ücretsiz izne ayrılanlardan nakdi ücret desteğinden yararlandırılanları istihdam edenler ile hazine destekli kredi kefaleti kullanan ve halen kapanmamış kredi borç bakiyesi bulunanlar hariç, 120.000-TL ve altında kâr payı dağıtımı kararı alınan şirketler,
>Pay sahiplerince dağıtımına karar verilen kâr payının yarısından fazlasının, Kanun hükümleri çerçevesinde başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt borcunun nakden ve defaten ifasında kullanılması şartıyla, kâr payı dağıtımı kararı alınan şirketler,
>Pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kâr payının, imzalanan kredi sözleşmeleri veya proje finansman sözleşmeleri kapsamında 30.09.2020 tarihine kadar muaccel hale gelen yükümlülüklerin ifasında nakden kullanılması şartıyla, kâr payımı dağıtımı kararı alınan şirketler.
Kredi sözleşmelerine veya proje finansman sözleşmeleri kapsamındaki ifa yükümlülüğünü aşan tutara ilişkin ödemelerin ise yine 30.09.2020 tarihi bitimine kadar erteleneceği belirtilmiştir.
E. Kar Payı Hesabına İlişkin Usul ve Esaslar
Kâr payı; “Net dönem kârı veya serbest yedek akçeler üzerinden ortaklara ve kâra katılan diğer kimselere genel kurulca dağıtılmasına karar verilen tutar”[13] olarak tanımlanmaktadır.
Söz konusu tutarın belirlenmesinde, finansal tablolarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen ölçüne uygun tanzim etmek zorunda olanların TTK madde 88’e; bunlar dışında kalanların ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununa (“VUK”) göre hazırlayacakları finansal tablolar esas alınacaktır.[14],
Her halükârda, dağıtılması öngörülen kâr payı tutarı, VUK’a göre tutulan kayıtlarda bulunan kâr dağıtımına konu kaynakların toplam tutarını aşamayacaktır.
F. Genel Değerlendirme ve Sonuç
Yukarıda izah edilen hususlar doğrultusunda, sermaye şirketlerinin kâr payı dağıtımında mevzuat çerçevesinde getirilen kısıtlamalara bağlı kalınarak işlem gerçekleştirilmesi gereklidir.
Öte yandan, uygulamanın, şimdilik 30.09.2020 tarihi sonuna kadar bir sınırlandırma içerdiğini, anılan tarihin Cumhurbaşkanı tarafından 3 ay geriye çekilmesinin ya da ertelenmesinin mümkün olduğunu hatırlatmak isteriz.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] 7244 sayılı Kanun’un 12. madde hükmünü binaen
[2] anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler
[3] “B” Başlığı altında incelenen Kanun’un yürürlük tarihi.
[4] Tebliğ, madde 4/1.
[5] Bkz: TTK madde 462
[6] Bkz: TTK madde 462/1.
[7] Tebliğ, madde 4/4.
[8] Tebliğ, madde 6/1.
[9] 5’inci maddenin (a) bendinde öngörülen istisna uyarınca
[10] 5’inci maddenin (b) bendinde öngörülen istisna uyarınca
[11] 5’inci maddenin (c) bendinde öngörülen istisna uyarınca
[12] Tebliğ, madde 5/1.
[13] Tebliğ, madde 3/1-e.
[14] Tebliğ, madde 7/1.