İsnadın Şarta Bağlı veya Bir Olasılık Halinde Dile Getirilmesi Sonucunda Hakaret Suçunun Oluşmayacağına İlişkin Bilgi Bülteni
-
Giriş
Hakaret Suçu, 5236 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 125. Maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi” hakaret suçunu işlemiş kabul edilecektir.
İşbu bilgi bülteninde, hakaret suçu ile ilgili olarak genel kapsamlı bilgiler sunulacak ve bunların yanı sıra; yüksek Mahkeme kararlarına da yansımış bulunan, suçunun oluşmayacağı özel bir durum inceleme konusu yapılacaktır.
-
Hakaret Suçu
Hakaret suçu ile korunan hukuki değerler kişilerin onur, şeref ve saygınlığıdır. Bu nedenle, açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturan eylemler bu suç kapsamında cezalandırılıyor olup[1] kişilere yönelik her türlü eleştiri veya rahatsız edici sözler suçun oluşmasına sübut vermemektedir.[2]
Hakaret suçu, fail bakımından herhangi bir şekilde özellik arz etmeyen, herkes tarafından işlenebilen bir suçtur. Ancak hakaret teşkil eden fiillerin bir tüzel kişinin organları veya temsilcileri vasıtasıyla işlenmesi halinde suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince tüzel kişinin sorumluğu doğmayacak olup suç nedeniyle doğrudan fiili işleyen gerçek kişiler cezalandırılacaktır.[3]
Herhangi bir kişi bu suçun mağduru olabilecektir. TCK’nın 125. Maddesinde “bir kimseye”, “bir kimsenin” denilmek suretiyle bu suçun mağduru bakımından herhangi bir özellik göstermediği ifade edilmiştir. Bununla beraber, mağdurun niteliği suçun cezalandırılması bakımından önem arz etmekte, hakaretin örneğin kamu görevlisine karşı işlenmesi sebebiyle suçun daha ağır bir biçimde cezalandırılması durumu ortaya çıkmaktadır.
Hakaret suçu bakımından özellik gösteren bir diğer hal de suçun ancak kasten işlenebilmesidir. Bu bakımdan hakaret suçunun taksirli olarak işlenmesi mümkün değildir. Örneğin, yabancı ülke vatandaşı olan fail Türk örf ve adetlerini veya Türkiye’yi bilmese ve mağdura iltifat ettiğini düşünerek, tahkir içeren sözler söylese fail söz konusu taksirli eylemlerinden dolayı cezalandırılmayacaktır.[4]
-
Hakaret Suçunun Seçimlik Hareketleri
TCK’nın 125. maddesinden hareketle hakaret suçu; “somut bir fiil veya olgu isnat etme” ve “sövme” şeklinde iki ayrı seçimlik hareketli olarak işlenen bir suçtur. Kural olarak seçimlik hareketli suçlarda kanunda belirtilen seçimlik hareketlerden en az birisinin oluşmasıyla suçun işlendiği kabul edilmekte, seçimlik hareketlerin tamamının bir arada gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu yönle hakaret suçu bakımından söz konusu seçimlik hareketlerden en az birisinin işlenmiş olması fiilin cezalandırılması için yeterlidir.
-
İsnadın Şarta Bağlı veya Bir Olasılık Halinde Dile Getirilmesi Sonucunda Hakaret Suçu
Hakaret suçunun seçimlik hareketlerinden birisi olan somut bir fiil veya olgu isnadının söz konusu olabilmesi için, hakarete konu fiilin somutlaştırmaya yeter seviyede olması ve isnadın yer, zaman, şekil ve kişilere ilişkin genel hatlarıyla belirtilmiş olması aranmaktadır.[5] Bu kapsamda, henüz gerçekleşmemekle beraber ileride vuku bulacağı belirtilen, yani mağdura yönelik olarak gelecekte bir fiilin icra edileceğinin ifade edilmesi halinde, henüz dış dünyada meydana gelmemiş bir fiil veya olgu ile ilgili olduğundan dolayı hakaret suçu oluşmaz.[6]
Nitekim Yargıtay da; “…bende hakkın varsa Allah rızası için etme, edersen şerefsizsin…” sözlerinin yukarıda açıklanan nedenlere paralel olarak, isnat niteliği taşıdığını ancak şarta bağlı dile getirilmesi sonucunda hakaret etme kastıyla hareket edilmediğinden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi hükmünün bozulmasına karar vermiştir;[7]
“Katılanın sanığa göndermiş olduğu mesajda hakkını helal etmeyeceğine yönelik ifadesine sanığın “…bende hakkın varsa Allah rızası için etme, edersen şerefsizsin…” diyerek karşılık verdiğinin anlaşılması karşısında, isnadın şarta bağlı veya bir olasılık halinde dile getirildiği, hakaret etme kastıyla hareket edilmediği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,” |
Yine 27.02.2023 tarihinde Yargıtay tarafından verilen diğer bir kararda da benzer şekilde sanığın; “Şikayet etmezsen şerefsizsin” şeklindeki sözlerini isnadın şarta bağlı veya bir olasılık halinde dile getirilmesi nedeniyle hakaret suçunun somut olay bakımından sübut bulmadığına kanaat getirmiştir;[8]
“Yerel Mahkemece, ‘Sanığın olay tarihinde ... adresinde bulunan Türk Kızılayı'ına kan bağışında bulunmak için gittiği, burada doktor olarak görev yapan katılanın, endoskopi yapıldığını öğrendiği sanığın kanının alınamayacağını söylediği, bunun üzerine sanığın katılana hitaben "Sen bu görevi hak etmiyorsun seni şikayet edeceğim, şikayet etmezsen şerefsizsin, seni bir hafta içerisinde şikayet etmezsem, buraya gelerek sana göstereceğim’ şeklinde hakaret ve tehdit ettiği." gerekçesiyle mahkumiyet hükümleri verilmiştir….Katılanın sanığa söylediği, kendisinden şikayetçi olacağına yönelik ifadesine, sanığın “Şikayet etmezsen şerefsizsin” diyerek karşılık verdiğinin anlaşılması karşısında, isnadın şarta bağlı veya bir olasılık halinde dile getirildiği, hakaret etme kastıyla hareket edilmediği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,… Bozmayı gerektirmiştir.” |
Anlaşılmaktadır ki, yüksek Mahkeme kararlarıyla yukarıda sarf edilen açıklamalarımıza paralel nitelikte emsal bir uygulama oluşturulmuştur. Öyle ki, ilk derece Mahkemelerinin de bu yönde benzer şekilde kararlara hükmetmeleri suretiyle adeta yargı mercileri arasında bir görüş birliğine varıldığı gözlemlenmektedir.[9]
-
Sonuç
TCK’nın “Şerefe Karşı Suçlar” bağlamında düzenleme altına alınan hakaret suçu ile seçimlik hareketli olarak, “somut bir fiil veya olgu isnat etme” ve “sövme” fiilleri cezalandırılmaktadır. Buna göre, somut bir fiil veya olgu isnat etme, seçimlik bir hareket olarak düzenlenmiş olup, fiilin gerçekleşmesiyle beraber hakaret suçunun oluşacağı sabittir. Ancak dikkat edilmelidir ki, ilgili fiil veya olgu isnat etme seçimlik hareketinin kasten ve herhangi bir şarta veya olasılığa bağlı olmaksızın işlenmesi koşulu aranmaktadır. Öyle ki, olgu isnadı seçimlik hareketinde özellik gösteren bir hal uyarınca isnadın şarta veya bir olasılığa yönelik olarak dile getirilmesi durumunda suç sübut bulmamaktadır. Nitekim bu durum birçok Mahkeme kararına da yansımış bulunmakla beraber bu yönde emsal bir uygulama oluşmuştur.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2022/527 K. 2023/226 T. 25.4.2023, (https://lib.kazanci.com.tr/)
[2]“Yargılamaya konu somut olayda; sanığın mağdurlara yönelik söylediği ''Lan.'' sözünün muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket dışı, kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkûmiyet kararı verilmesi,” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi E. 2023/2155 K. 2023/20698 T. 6.7.2023, (https://lib.kazanci.com.tr/))
[3] Koca, Mahmut, İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler. "Adalet Yayınevi." (2018), s.470.
[4] Erman, Sahir. Hakaret ve sövme suçları. S. Erman, 1989, s.180.
[5] Doğan, R. "Hakaret Suçu Ve AİHM Kararlarında İfade Özgürlüğünün Sınırları". Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi (2021 ): 191-239.
[6] Koca, Mahmut, İlhan Üzülmez, s. 476-477.
[7] Yargıtay 18. Ceza Dairesi E. 2015/11227 K. 2016/14515 T. 19.9.2016, (https://lib.kazanci.com.tr/)
[8] Yargıtay 4. Ceza Dairesi E. 2020/27875 K. 2023/15365 T. 27.2.2023, (https://www.sinerjimevzuat.com.tr/)
[9] Milas 1. Asliye Ceza Mah. E. 2023/318 K. 2023/423 T. 19/10/2023, "Sanık tarafından katılana yönelik yapılan paylaşımların incelenmesinde; sanığın katılana hitaben 'şerefsiz ve namertsinizdir' söyleminin şarta bağlı veya olasılık halinde dile getirildiği...”