Nişanın Bozulması Durumunda Tarafların Tazminat Hakkı Var Mıdır?
- Giriş
Nişanlanma, en genel tanımıyla, tarafların birbirlerine karşı verdikleri evlilik vaadidir. Hukukumuzda da bu kurum 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) düzenlenmiş olup evlilik öncesi döneme özgü hukuki bir ilişki olarak tanımlanır. Ancak bu kurumun, yani nişanın, bozulması durumu taraflardan birine maddi ve manevi zarar verebilir. Bu halde, nişanlıların tazminat talep etme hakkı söz konusu olmaktadır.
İşbu bilgi bültenimizde de nişanın bozulması halinde tarafların maddi ve manevi tazminat talep edebilme hakları detaylı olarak ele alınmaktadır.
- Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi Kayıp Yaşayan Tazminat Talep Edebilir Mi?
Nişan bozulması sebebiyle maddi zarara uğrayan tarafın maddi tazminat taleplerine ilişkin hususlar, TMK’da düzenlenmiştir.[1] İlgili hükme göre nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozarsa veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulursa kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Bunun yanında maddi tazminatı, tazminat istemeye hakkı olan tarafın anne ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.
Maddi tazminat talebinde bulunulabilmesi için aşağıda belirtilen şartların sağlanmış olması gerekmektedir;
- Taraflar arasında geçerli bir nişanlılık ilişkisi mevcut olmalı,
- Nişanı bozan tarafın haklı bir sebebi olmamalı,
- Tazminat talep etmek isteyen taraf nişanın bozulmasından ötürü kusurlu olmamalı veya kusuru karşı tarafın kusurundan az olmalı,
- Nişanın bozulması sonucunda karşı tarafın maddi zararı olmalı ve
- Nişanın bozulması ile kusurlu fiil arasında nedensellik bağı mevcut olmalıdır.
- Maddi Tazminat Olarak İstenebilecek Giderler Nelerdir?
Nişanlık sürecinde taraflar, birçok masraf yaparak büyük maddi yükler altına girmektedirler. Bu sebeple hukuk düzeni, nişanın bozulmasında kusuru olmayan tarafı koruyarak kusurlu olan tarafın yaptığı giderleri maddi tazminat davasına konu etmektedir. Söz konusu masrafların evlenileceğine güven duyularak yapılmış olması ve nişanlılık sırasında yapılmış olması gerekmektedir.
Maddi tazminat ile talep edilebilecek zararlar ve masraflar her somut olayın özelliğine göre değerlendirilmesi gereken bir husus olmakla birlikte bunlara örnek olarak aşağıdaki hususlar belirtilmektedir:
- Nişan töreni için kiralanan yerin kira bedeli[2],
- Oturulacak evin kiralanması,
- Balayı seyahati için yapılan hazırlıklar,
- Boya ve badana masrafları.[3]
- Nişanın Bozulması Nedeniyle Kişilik Hakkı Zarar Gören Taraf Manevi Tazminat Talep Edebilir Mi?
Nişanın bozulması ile manevi tazminat isteme hakkı TMK’nın 121. maddesinde düzenlenmiştir.[4] Nişanın haksız olarak bozulması bir haksız fiil oluşturur. Nişanın haksız olarak bozulmasıyla kişinin kişilik hakkı hukuka aykırı olarak ihlale uğradığından nişanın bozulması dolayısıyla sadece nişanlılar manevi tazminat talebinde bulunabilirler.
Maddi tazminatta olduğu gibi tazminat talep etmeye hakkı olan tarafın anne ve babası veya onlar gibi davranan kimselere manevi tazminat isteme hakkı tanınmamıştır. Manevi tazminat olarak sadece uygun miktarda para istenebilir, para yerine başka bir manevi tazminat türüne hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın manevi tazminat talep edebilmesi için bazı şartlar aranmaktadır.
Buna göre;
- Nişanlılık, bozma ile sona erdirilmiş olmalıdır. Nişanlılığın ölüm, gaiplik ya da nişanlıların ilişkiyi sonlandıracaklarına dair anlaşmaları ile sona ermesi halinde manevi tazminat talep edilemeyecektir.
- Tazminat isteyen nişanlının kişilik hakkı zarara uğramış olmalıdır. Şeref ve onura aykırı ve küçük düşürücü fiiller kişilik hakkının ihlali olarak kabul edilmektedir. Ayrıca manevi tazminat istenmesine yol açan olay, nişanlının sağlığının bozulması ya da tehlikeye düşmesi de olabilir.[5]
- Davalı nişanlının kusurlu olması gerekir. Manevi tazminat talep eden nişanlının tamamen kusursuz olması aranmaz. Tazminat isteyecek nişanlının kusuru, diğer nişanlının kusurundan daha az ise bu durumda hâkim hakkaniyete uygun bir tazminata hükmeder.
- Sonuç
Nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edebilmek için kanunda belirtilen şartların sağlanması ve zarar ile kusurlu fiil arasında bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Bu noktada belirtmek isteriz ki nişan ilişkisinin varlığı için mutlaka bir evlilik teklifi veya bir nişan töreni gerçekleştirilmesi ya da tarafların nişan yüzüğü takması şart değildir. Evlenmeye ilişkin ortak planların varlığı, üçüncü kişilere bu niyetin yansıtılması, bu çerçevede gelinlik ve/veya damatlık bakılması, evlendikten sonra yaşanılacak yer ile ilgili görüşmelerin yapılması gibi evlilik vaadini ve ortak evlilik niyetini gösterir hallerin bulunduğu romantik ilişkilerde nişan ilişkisinin var olduğu kabul edilebilecektir. Dolayısıyla bu gibi ilişkilerde de taraflar işbu bilgi bülteninde belirtilen talep haklarına sahip olacaklardır.
Her halükârda, tarafların bu süreçte hak kaybı yaşamamaları adına aile hukukunda uzman bir hukuk bürosundan hukuki destek alarak sürecin yönetilmesi tavsiye edilir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 120.
[2] DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa Alper, “Türk Özel Hukuku, Aile Hukuku”, 2021 İstanbul, 16. Baskı, s. 35.
[3] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.02.1964 Tarihli ve 5571/749 Karar sayılı kararı.
[4] Bkz: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 120.
[5] DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, age, s. 40.