Ebeveynlerden Birinin Ortak Çocuğu Yurt Dışına Çıkarabilme Şartları ve Velayete Etkisi
A. Giriş
Velayet, müşterek çocuğun menfaatlerinin ve güvenliğinin korunması amacıyla mevcut aile yapısına ilişkin değişkenlik gösterecek şekilde ebeveynlerin hepsine ya da sadece bir ebeveyne tanınan 4271 sayılı Türk Medeni Kanun’un 90. maddesi ve devam maddelerinde korunan bir haktır. Velayet hakkının kapsamını müşterek çocuğun menfaati göz önüne alınacak şekilde erişkin olmayan çocuğun bakım ve eğitimine ilişkin kararların ebeveynleri tarafından verilmesini oluşturur.
İşbu bilgi bültenimizde ebeveynlerden biri tarafından müşterek çocuğun seyahat veya yerleşme amacıyla yurtdışına çıkarılması konusunda velayet hakkının etkisine yer verilecektir.
B. Kimler Velayet Hakkına Sahip Olabilir?
Velayet hakkı, anne ve babalara tanına bir haktır. İstisnai durumlarda, vasi olarak atanan kişiye veya evlat edinen kişilere tanınacak bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Velayet hususunda anne ve babanın sağ ve medeni durumlarının değişmesine göre aşağıdaki ihtimaller dahilinde karar verilebilecektir. Şöyle ki;
- Anne ve babanın evli olması durumunda, evliliğin devam ettiği süre boyunca çocuğun velayeti her bir ebeveyn tarafından ortak şekilde kullanılabilecektir.
- Anne ve babanın arasındaki evlilik birliği sona ermiş ya da ayrılık kararı alınmışsa müşterek çocuğun velayeti ebeveynlerden birinde kalabilecektir.
- Anne ve babanın arasındaki evlilik birliğinin sona ermesi ya da ayrılık kararı alınması halinde eşlerin ortak anlaşması, uzman raporu ve çocuğun menfaat, istek ve güvenliğinin sağlanması halinde velayet ebeveynlerin her birine ortak olarak verilebilecektir.
- Anne ve baba evli değilse velayet, çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe anneye verilebilecektir.
- Anne ve babadan birinin ölmesi halinde ortak çocuğun velayeti sağ kalan ebeveyne verilebilecektir.
- Evli bir çiftin evlat edinmesi durumunda velayet eşlerden her biri tarafından ortak şekilde kullanılabilecektir. Çiftin boşanması durumunda evlat edinilen çocuğun üstün yararı gözetilerek velayet ebeveynlerden birine verilebilecektir.
C. Velayet Hakkına Sahip Ebeveyn Yurtdışına veya Şehir Dışına Müşterek Çocukla Birlikte Taşınabilir Mi?
Yukarıda da izah edildiği üzere velayet hakkı, çocuğun üstün menfaati göz önünde tutularak müşterek çocuk hakkında velayet hakkı sahibi ebeveynin kararları tek başına verebilmesine imkan sağlamaktadır. Buradan anlaşılacağı şekilde; hukukumuzda velayet hakkına sahip ebeveynin müşterek çocukla birlikte yurtdışına veya şehir dışına taşınması hakkında bir engel bulunmaktadır. Muvafakate gerek olmaksızın velayet sahibi ebeveynin müşterek çocuğu yurt dışına veya şehir dışına çıkarmasını Anayasa’nın 23. maddesinde yer alan seyahat özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Her ne kadar hukuken müşterek çocuğun yurtdışına taşınması durumunda karşı tarafın muvafakat vermesine gerek duyulmasa dahi çoğu ülke tarafından vize ve oturum izni verilirken çocuğun menfaati gözetilerek velayet yetkisi bulunmayan ebeveynin muvafakati aranmaktadır.
Eğer ki velayet hakkı sahibi ebeveynin, müşterek çocuk ile birlikte yurt dışına veya şehir dışına taşınmasına hususunda diğer ebeveynin itirazının bulunması halinde Avrupa ve Lahey Sözleşmelerine bağlı şekilde müşterek velayetin değiştirilmesi hususunda dava yoluna başvurabilme hakkı bulunmaktadır. İşbu konularda görevli mahkeme başvuran ebeveynin bulunduğu yerdeki Aile Mahkemesi’dir.
Mahkeme tarafından verilecek kararlarda, esaslı bir değişikliğin çocuk üzerindeki etkileri ve yaşanacak değişim sonucu çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmayacağı hususunda karar verilecektir. Eğer ki yaşanacak değişimin çocuğun yaşı, eğitim durumu, diğer ebeveynle kurulan bağın zayıflamasına sebebiyet vereceğinin tespit edilmesi halinde hakim tarafından velayetin değiştirilmesine karar verilebilecektir. Ancak yapılan değişikliğin çocuğun menfaatine uygun olacağının kesin deliller ile ispatlanması halinde haklı bir gerekçeye dayanılmadan muvafakat vermekten kaçınan ebeveyn aleyhine tazminat ödenmesine hükmedilebilecektir.
Tüm bunlara ek; bazı boşanan veya haklarında ayrılık kararı verilen ebeveynler tarafından müşterek çocuk üzerinde ortak velayete karar verilebilmektedir. Ortak velayet kararı uygulanan durumlarda ise ebeveynlerden birinin yurtdışına veya şehir dışına taşınması durumunda diğer vekalet sahibi ebeveynin noter onaylı muvafakatinin bulunması zorunludur. Muvafakatnamenin geçerlilik şartlarından bir diğeri de verilen noter onaylı muvafakatin, 6 ay içinde verilmiş olması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan muvafakatler geçerli olmayacaktır.
Kaldı ki verilen muvafakatlerin geçerli olacağı süre de muvafakati veren kişi tarafından belirlenebilecektir. Bu gibi durumlarda verilecek muvafakatin izin süresiyle sınırlı olacağı açıktır. Muvafakat verilmeden çocuğun yurtdışına götürülmesi halinde muvafakat vermeyen ebeveynin her türlü dava, takip ve talep hakkı bulunmaktadır.
D. Velayet Sahibi Olmayan Ebeveyn Müşterek Çocuğu Hangi Şartlar Altında Yurt Dışına Ya da Şehir Dışına Çıkarabilir?
Velayet sahibi olmayan ebeveyn tarafından müşterek çocukla kişisel ilişki tesis edildiği zamanlarda çocuğun yurtdışına veya şehir dışına çıkabilmesi belirli şartlar altında mümkündür. Şöyle ki;
- Öncellikle çocuğun üstün menfaati değerlendirilerek, belirli bir süre dahi bile olsa yaşanacak yer değişikliğinin çocuğun sağlığı, psikolojisi, bakımı ve eğitimi üzerinde olumsuz yönde etki etmemesi gerekmektedir.
- Bir başka şart ise velayet sahibi olan ebeveyn tarafından müşterek çocuğun belirli bir süre yer değiştirmesine noterden onaylı şekilde muvafakat vermesi gerekmektedir.
Haklı bir gerekçeye dayanılmadan velayet sahibi ebeveyn tarafından müşterek çocuğun yurt dışına veya şehir dışına çıkarılmasına izin verilmediği takdirde taraflar arasında kişisel ilişkin yeniden düzenlenmesi ya da velayetin değiştirilmesi adına velayet sahibi olmayan taraf dava yoluna başvurabilecektir.
Nitekim velayet hakkı sahibi olmayan ebeveynin başka bir ülkede yaşaması durumunda Yargıtay’ın yerleşik içtihatları çerçevesinde müşterek çocuğun menfaatleri göz önüne alınarak, uygun zaman ve mekan çerçevesinde yılda en az 1 aydan kısa olmayacak şekilde müşterek çocuğun yurtdışına ve şehir dışına çıkarılmasına karar verilecektir.[1]
Ancak velayet sahibi olmayan ebeveyn tarafından müşterek çocuğun yurtdışına veya şehir dışına çıkarılmasının menfaatine açıkça aykırı olduğu anlaşıldığı takdirde Mahkeme tarafından verilecek kararlar çocuğun yurt dışı veya şehir dışına çıkarılmasına izin verilmeyecektir. Mahkeme tarafından işbu yönde verilecek kararların dayanağını Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Daire Avrupa Sözleşmesinin 4. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca; “Çocuk ile ana ve babası arasında kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirden kısıtlanabilir veya engel olunabilir.” şeklinde düzenlenen maddesi oluşturmaktadır.
Örnek vermek gerekirse; velayet sahibi olmayan ebeveyn tarafından çocuğun yurtdışına eğitimine aksatacak tarihler arasında çıkarılmak istenmesi ve velayet sahibi olan ebeveyn tarafından işbu seyahate verilmemesi durumunda Mahkeme tarafından verilecek kararlarda müşterek çocuğun yurtdışına veya şehir dışına çıkarılmasına izin verilmeyecektir.
E. Genel Değerlendirme ve Sonuç
Hukukumuzda müşterek çocuğun kalıcı veya geçici şekilde yurtdışı veya şehir dışına çıkarılabilmesi hususunda velayet sahibi olan ebeveyn ve velayet sahibi olmayan ebeveyn yönünden farklı koşullar düzenlenmiştir. Farklı koşullara yönelik düzenlenen durumlarda ise her zaman, müşterek çocuğun üstün menfaati göz önüne alınacak şekilde karar verilmektedir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 02.06.2008 tarihli 2007/9540 esas ve 2008/7807 karar sayılı ilamı