Belediye Başkanlarına Salt Yönetici Sıfatı ile Cezai Sorumluluk Yüklenemeyeceği Hakkında Bilgi Bülteni
- Giriş
Belediye başkanları, belediye idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcileridir. Belediye başkanı, ilgili kanunlarda belirtilen esas ve öngörülen usuller doğrultusunda belediye sınırları içindeki seçmenler tarafından doğrudan seçilir. Belediye başkan vekili ise Belediye Kanunu’ndaki usullere göre belirlenir.[1] Danıştay Birinci Dairesi, 24.11.2021 tarihli ve 2021/1818 E., 2021/1733 K. sayılı kararında, belediye başkanlarının yalnızca üst yönetici sıfatına dayanarak cezai sorumluluk taşımayacağına hükmetmiştir.
Dava konusu olayda, X Büyükşehir Belediyesi'nde gerçekleştirilen bir ihale sürecine ilişkin olarak İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ön inceleme ve Danıştay’ın verdiği karar, kamu görevlilerinin yargılanma süreçleri ve sorumlulukları açısından önemli bir içtihat oluşturmuştur.
- İtirazın Konusu ve Taraflara İsnat Edilen Eylemler
İnceleme konusu Danıştay kararında; X Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ile X Büyükşehir Belediyesi Müdahale ve Kurtarma Şube Müdür Vekili hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından verilen soruşturma izinlerine yapılan itirazlar değerlendirilmiştir.
Müdahale ve Kurtarma Şube Müdür Vekili’ne yönelik iddialar arasında; ihalenin mevzuata aykırı gerçekleştirilmesi, rekabet şartlarının engellenmesi, yeterli ödenek olmadan ihaleye çıkılması ve kamu zararına sebebiyet verilmesi bulunmaktadır.
Belediye Başkan Vekili’ne ise belediye teşkilatının en üst amiri olarak söz konusu ihaledeki mevzuata aykırılıkları önlemek için gerekli denetim ve yönetim görevlerini yerine getirmediği iddiası yöneltilmiştir.
- Genel Anlamda Belediye Başkanları, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkında Soruşturma Başlatılması Hangi Hükümlere Tabidir?
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması ve haklarında soruşturma başlatılabilmesi, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca hükümlerine tabi olup bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemektir.
Diğer bir deyişle, büyükşehir belediye başkanları ve meclis üyeleri hakkında soruşturma açılması İçişleri Bakanlığı’nın[2], valilerin[3] ve kaymakamların[4] iznine tabidir. Soruşturma izni verilmeden isnad edilen suçlardan dolayı soruşturma yapılması ve dava açılması mümkün değildir. Bu Kanun, belediye başkanlarının sadece görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanmalarında izin alınmasına ilişkin olarak geçerlidir.
Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 257. maddesinde[5] görevi kötüye kullanma suçu düzenlenmiştir. Bu suç kapsamında Belediye başkanları ve meclis üyeleri hakkında soruşturma açılması da İçişleri Bakanlığı’nın iznine tabidir. Ancak, irtikap, rüşvet, zimmet, kaçakçılık ve ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarda soruşturma açılması ve dava açılması için İçişleri Bakanlığı’nın iznine gerek yoktur.
Kanuna göre yetkili merci; ön inceleme raporu üzerine, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir ve bu kararlarında gerekçe göstermek zorundadır.[6] Karara karşı, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde itiraz edebilir.[7]
- Danıştay’ın Değerlendirmesi ve Kararı
Danıştay 24 Kasım 2021 tarihinde verdiği kararda, Şube Müdür Vekili’ne isnat edilen eylemlerin soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte olduğuna hükmetmiş ve itirazı reddedilmiştir.
Diğer taraftan Belediye Başkan Vekili’nin hakkında soruşturma izni verilmesine ilişkin karar ise kaldırılmıştır. Bu kararın gerekçesi olarak; “Başkan vekilinin ihale sürecindeki aykırılıklara doğrudan dahil olmaması, yazılı veya sözlü talimat vermemesi ve yalnızca üst yönetici olması nedeniyle cezai sorumluluk taşıyamayacağı gösterilmiştir.
Kararda, açık ve net olarak; belediye başkanlarının yalnızca üst yönetici sıfatına sahip olmalarının cezai sorumluluk doğurmayacağına hükmedilmiştir. Doğrudan müdahalesi veya talimatı bulunmayan başkanlar hakkında soruşturma izni verilemeyeceği de açıkça karara bağlanmıştır.
Karar, belediye başkanlarının yönetim ve denetim görevleri kapsamındaki cezai sorumluluklarına ilişkin önemli bir emsal ve içtihattır.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz. 5393 sayılı Belediye Kanunu.
[2] 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, madde 3/h uyarınca Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları; büyükşehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı soruşturma izni vermeye yetkilidir.
[3] 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, madde 3/i uyarınca merkez ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında bulundukları ilin valisi soruşturma izni vermeye yetkilidir.
[4] 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, madde 3/i uyarınca ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında kaymakam soruşturma izni vermeye yetkilidir.
[5] Türk Ceza Kanunu Madde 257“(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
[6] Bkz:4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun mad. 5.
[7] Bkz:4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun mad. 9.