Boşanma Halinde Düğünde Takılan Ziynet Eşyalarının Hukuki Durumu Hakkında Bilgi Bülteni
A. Giriş
Ziynet eşyası; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olan ve insanlar tarafından takılan süs eşyası anlamına gelmekte olup, düğünde eşlere takılan takılar ve değerli eşyalar “ziynet eşyası” olarak nitelendirilmektedir.
Türk Medeni Kanunu[1] uyarınca ziynet eşyası kişisel mal niteliğindedir ve boşanma sonucu ziynet eşyaları diğer tarafta kalan eş, dava açarak bu eşyaların kendisine iadesini talep edebilmektedir.
B. Ziynet Eşyalarının Hukuki Durumu
Geçtiğimiz yıllarda yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre düğünde takılan her türlü ziynet eşyası aksine bir örf ve adet bulunmadıkça kadın eşin kişisel malı sayılmakta olup, erkek eşin bu ziynet eşyaları üzerinde hiçbir hak sahipliği bulunmamakta idi.[2]
Durum böyle iken Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun son kararı ile bu konuda bir görüş değişikliğine gidilmiştir.[3] Yargıtay’a göre; kadına takılan ziynet eşyalarının tümü kadına ait olup, erkeğe takılan ziynet eşyalarından
>kadına özgü olmayanlar erkeğe ait olacak,
>kadına özgü olanlar (bilezik, gerdanlık gibi) ise kadına ait olacaktır.
Erkek veya kadına takılmak yerine bohça/sandık içine bırakılan para ve ziynet eşyaları ise iki taraf arasında eşit paylaşıma konu edilecektir.
C. Sonuç Olarak
Görüldüğü gibi; ziynet eşyası olarak nitelendirilen ve eşlere takılan takılar Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre kime takılmış olursa olsun ve niteliğine bakılmaksızın kadına ait sayılmakta iken Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihadı ile bu kural değiştirilmiştir.
Mevcut uygulamada ziynet eşyalarının kime takıldığı önem arz etmeksizin yalnızca “kadına özgü olanların” kadına ait sayılacağı kabul edilmiştir. Kadına takılan tüm takılar kadına ait olmakla birlikte, erkeğe takılan ve kadına özgü olmayan para, altın gibi ziynet eşyaları erkeğe ait sayılacaktır.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 220-226
[2] Bkz: Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/21125 E. 2015/17417 K. sayılı kararı: “Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır.”
[3] Bkz: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3-1040 E. 2020/240 K. sayılı kararı: “kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır.”