Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Kararlaştırılan Hükümlerin Yerine Getirilmemesine İlişkin Bilgi Bülteni
- Giriş
Anlaşmalı boşanma protokolü (“Protokol”), tarafların boşanma sürecinde nafaka, tazminat, mal paylaşımı ve çocukla ilgili yükümlülüklerini karşılıklı mutabakatla belirlediği hukuki bir metindir. Bu protokol, Türk Medeni Kanunu (“TMK”)[1] gereğince mahkeme tarafından onaylandıktan sonra kesinleşir ve ilam niteliği kazanır[2] ve bu sebeple İcra ve İflas Kanunu[3] uyarınca cebri icra takibine konu edilebilir. Özellikle Protokol’de yer alan nafaka, tazminat, malvarlığı devirleri gibi hükümler yerine getirilmediğinde, alacaklı taraf icra yoluna başvurabilir.
Protokol, hem tarafların hemen uygulaması gereken mali yükümlülükleri hem de gelecekte ortaya çıkabilecek nafaka gibi süreklilik arz eden borçlanmaları kapsamaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre Protokol’de kararlaştırılan yükümlülükler icra takibine konu olabilmektedir.[4] İşbu bilgi bülteninde Protokol hükümlerinin icrasını iki ana başlık altında inceleyeceğiz.
- Protokol’ün Kesinleşme Tarihi İtibariyle Doğan Alacakların İcrası
Mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte tarafların yerine getirmesi gereken yükümlülükler arasında nafaka ile maddi ve manevi tazminat ödemeleri örnek olarak gösterilebilir.
- Nafaka: Protokol’de nafaka ile ilgili hükümlerin yer alması halinde borçlu taraf bu nafakayı zamanında ödemekle yükümlü hale gelir. Ödeme yükümlülüğü zamanında ve tam olarak yerine getirilmediği takdirde nafaka alacaklısı Protokol’e dayanarak ilamlı icra takibi başlatabilir.
- Maddi ve Manevi Tazminat: Maddi veya manevi tazminat Protokol’de kararlaştırıldığı takdirde borcun zamanında yerine getirilmemesi durumunda alacaklı taraf Protokol’e dayanarak ilamlı icra takibi başlatabilir. Tazminat alacaklarının gecikmesi durumunda uygulanacak faiz oranı yasal faizdir.
- Protokol’de Kararlaştırılan Ancak Yerine Getirilmeyen Hükümlerin İcrası
Protokol’de yer alan tüm hükümler, ilam niteliği taşır ve borçlu tarafça zamanında yerine getirilmediği takdirde icra yoluna başvurulabilir. Bu hükümler yalnızca taşınır veya taşınmaz mallarla sınırlı olmayıp genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir:
- Malvarlığının Devri:
Taşınır veya taşınmaz malların devri Protokol ile kararlaştırılabilir. Protokol ile tapuya kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin diğer eşe devri kararlaştırılmış ise mahkeme kararının kesinleşmesi ile birlikte tapu, devredilen eş lehine tescil olmaksızın kazanılmış olur.[5]
Sonuç olarak Protokol ile kararlaştırılan ancak devir işlemi gerçekleştirilmemiş olan taşınır veya taşınmazlar hakkında ilam hükmünde olan Protokol’e dayanılarak, Tapu Müdürlüğü veya ilgili sair kurumlar aracılığı ile zorunlu devir işlemi talep edilebilir.[6] Bu durumda kararı veren Mahkeme’nin, ilamı ilgili tapu sicil müdürlüğüne göndermesi ve Tapu Sicil Müdürlüğü’nün tescil işlemini re’sen yapması gerekmektedir.[7]
- Eşya Teslimi:
Protokol’de kıymetli eşyaların, belgelerin veya taşınırların taraflar arasında teslimi ile ilgili hükümler kararlaştırılabilir. Protokol’de kararlaştırılmış ancak taraflara teslim gerçekleşmemiş eşyaların icra yolu ile alınması mümkündür.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre teslim borcunun yerine getirilmemesi durumunda, icra memuru gözetiminde haciz işlemi gerçekleştirilebilir ve zorla teslim süreçleri işletilebilir. [8]
- Hizmet veya Eylem Yükümlülükleri:
Taraflar Protokol’de belirli bir hizmeti veya eylemi yerine getirme taahhüdü getirmiş olabilirler. Sonuç olarak Protokol’de bu yönde bir taahhüt olduğu ve taahhüt altına giren taraf bu yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde Protokol’e dayanılarak borcun icrası sağlanabilir.
- Sonuç
Anlaşmalı boşanma protokolü, mahkeme tarafından onaylandıktan sonra tarafların yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini zorunlu kılar. Protokol aynı zamanda mahkeme kararının kesinleşmesi ile birlikte ilam niteliğine haiz bir belge haline gelir. Protokol’de kararlaştırılan nafaka, tazminat ve diğer taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde, alacaklı taraf icra yoluyla haklarını talep edebilir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 166/3
[2] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2016/22844 E. ve 2017/14728 K. sayılı, 18.12.2017 tarihli kararı
[3] Bkz: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 38
[4] Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2020/3124 E., 2021/4567 K.
[5] 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu Madde 716/II
[6] Feride DEMİRBAŞ, "Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Taşınmazlar Üzerindeki Aynî Haklara İlişkin Hükümleri ile İlgili Bazı Hukuki Sorunlar", Yargıtay Birinci Hukuk Dergisi, 2020/2, s. 559.-598
[7] 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Madde 28
[8] Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2018/2346 E., 2019/7654 K., 11.09.2019 tarihli kararı