Mirasın Tamamı Bir Başkasına Devredilebilir Mi? Saklı Pay Nedir?
- Giriş
Miras, kişinin ölümü durumunda geride bıraktığı alacakları ile borçlarını da içeren malvarlığıdır. Türk Medeni Kanunu (“Kanun”) miras bırakanın geride bıraktığı malvarlığı üzerinde, doğrudan kanunun öngördüğü yasal mirasçılar ile birlikte miras bırakanın sağlığında yaptığı iradi tasarruflar sonucu aile bireyleri dışındaki kişilerin de bazı haklara sahip olmasına imkân tanımıştır.
Özellikle, yasal mirasçılar dışındaki kişilere miras bırakanın sağlığında yaptığı tasarruflar veya ölüme bağlı tasarruflar, miras bırakanın en yakın aile bireylerinin dahi mirastan pay almasını engelleyebilecek boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle, Kanun miras bırakanın mal varlığı üzerinde tasarruf etme yetkisini bazı mirasçıların payları bakımından sınırlamıştır. Miras bırakanın mal varlığı üzerinde tasarruf edemeyeceği kısma saklı pay, saklı paya sahip mirasçıya da saklı paylı mirasçı denmektedir.
İşbu bilgi bültenimizde mirasın tamamının bir başkasına devredilip devredilemeyeceğini ve saklı pay kavramını ele alacağız.
- Miras Hukukunda Saklı Pay Kavramı ve Tasarruf Edilebilir Kısım
- Saklı Pay Kavramı
Saklı pay, miras hukukunda, miras bırakanın malvarlığı üzerinde serbestçe tasarruf etmesini sınırlayan, belirli mirasçılar için kanunen korunan bir miras hakkıdır.
Saklı pay hakkı, miras bırakanın yakın akrabalarının ekonomik ve sosyal güvencesini sağlamak amacıyla Kanun’da düzenlenmiş olup; ilgili hükme[1] göre, saklı pay sahibi mirasçılar, miras bırakanın altsoyu, eşi ve anne-babası kabul edilmiş olup saklı pay oranları;
- Altsoy için yasal miras payının yarısı,
- Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
- Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü şeklindedir.
Önemle belirtmek gerekir ki, miras bırakanın yasal mirasçıların tamamı saklı paylı mirasçı değildir. Yasal mirasçılar arasından sadece altsoy, anne – baba ve eş saklı pay sahibidir.
- Tasarruf Edilebilir Kısım
Kanun ile miras bırakanın mal varlığı üzerinde altsoyu, anne ve babası ve eşinin saklı payları dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabileceği düzenlenmiştir.[2] Miras bırakanın serbestçe tasarrufta bulunabileceği kısım; ölümü anında terekesinde[3] bulunan net mal varlığı üzerinden saklı pay toplamının çıkartılması ile bulunacaktır. Ancak saklı pay sahiplerinden hiç birisi yoksa malvarlığının tamamı üzerinden istediği gibi tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.
- Tenkis Davası (Saklı Payın İhlali Durumu)
Miras bırakanın ölmeden önce, saklı payları ihlal edecek şekilde tasarrufta bulunması durumunda, saklı paylı mirasçılar haklarını korumak için tenkis davası açabilir. Tenkis davası, miras bırakanın mirası üzerinde saklı paylı mirasçıların haklarını ihlal edecek şekilde tasarrufta bulunması durumunda, bu tasarrufların saklı pay oranında azaltılmasını talep etmek için açılan bir davadır. Saklı paylı mirasçılar, bu dava ile yasal haklarını koruyabilirler.
Bu davayı açma hakkı yalnız saklı pay sahibi mirasçılara tanınmıştır. Tenkis davası ile miras bırakanın sağlığında yaptığı bağışlar, karşılıksız kazandırmalar, vasiyetname ile yapılan saklı payı ihlal eden düzenlemeler ve miras sözleşmeleriyle yapılan saklı payı aşan kazandırmaların tenkisi istenebilir. Ancak tenkis davasının açılabilmesi için mirasın açılması gerekir. Mirasın açılma anı da miras bırakanın ölüm anıdır. Bu nedenle, miras bırakanın sağ olduğu dönemde saklı paylı mirasçıların saklı payları ihlal edilmiş olsa da tenkis davasının açılabilmesi için ölüm olayının gerçekleşmesi gerekir.
Son olarak, Kanun’da mirasçıların, saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halükârda mirasın açılma anından itibaren 10 yıl içinde[4] tenkis davası açabileceği düzenlenmiştir.[5] Sürelere uyulmaması halinde tenkis davası açma hakkı ortadan kalkar.
- Sonuç
İşbu bilgi bültenimizde miras hukukunda miras bırakanın malvarlığında tasarruf edebildiği kısmı ve saklı pay oranlarını ele alınmıştır. Yukarıda detayları açıklandığı üzere miras bırakan saklı paylı mirasçıları olan altsoyu, eşi ve anne-babasının saklı paylarını ihlal etmediği sürece mal varlığı üzerinde dilediğince tasarruf etme yetkisine sahiptir.
Miras bırakanın saklı payı ihlal eder nitelikte sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruf şekilde yaptığı karşılıksız kazandırmalar bakımından saklı paylı mirasçıların hakları Kanun ile korunmuş olup bu hallerde yasal sürelere uyularak tenkis davası açılabilecektir. Yasal haklarınızın korunması amacıyla bu davayı miras hukukunda uzman avukat aracılığıyla yürütmekte fayda olacağını bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] Bkz: Türk Medeni Kanunu madde 506
[2] Türk Medeni Kanunu madde 505; “Mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir.”
[3] Tereke; vefat eden kişinin mal varlığı, hak ve borçlarının tümüne verilen addır.
[4] Bu süreler hak düşürücü süre olup hâkim tarafından re’sen dikkate alınır.
[5] Türk Medeni Kanunu Madde 571; “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.”