Bilgi Edinme Hakkı, Başvuru ve İtiraz Usulüne İlişkin Bilgi Bülteni
A. Giriş
Toplumlarda refah düzeyinin oluşumu ve demokratik düzen temelde halkın bilgiye erişimine dayanmaktadır. İdarenin yürüttüğü kamusal faaliyetlerin hukuka uygunluğunun tespiti ve denetimi de kuşkusuz ki vatandaşların bu kamusal faaliyetlerden haberdar olması ile sağlanacaktır.[1] İşbu bilgi bültenimizde, Anayasal düzenlemelerle de koruma altına alınan bilgi edinme hakkı, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, başvuru ve itiraz usulü incelenecektir.
B. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu
Kamu düzeni ve toplum menfaati adına faaliyet sürdüren her türlü kurum ve kuruluşun iş ve işlemlerinde şeffaf ve halka açık olması, Anayasa nezdinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin korunmasının ayrılmaz bir parçasıdır.
Bu doğrultuda, demokratik yönetimin gereği olarak eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun şekilde kişilerin bilgi edinmelerinin sağlanması amacıyla düzenlenen 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 24.10.2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 24.04.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Şeffaflık ve açıklık gibi iki önemli unsuru temelinde barındıran Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun; kurum ve kuruluşların ‘bilgi verme yükümlülüğü’ ve vatandaşların ‘bilgi edinme hakkı’ gibi iki ayrı yönü bulunmaktadır.[2] Kurum ve kuruluşlar, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nda yer alan istisnalar[3] dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi, başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlü kılınmışlardır.
C. Bilgi Edinme Başvurusu ve Usulü
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, bilgi edinme hakkını kullanmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, hangi yol ve yöntemle bu haklarını kullanacaklarına ilişkin temel düzenlemeleri hüküm altına almaktadır. Buna göre; başvuruların nasıl yapılacağı, söz konusu başvuruların nasıl değerlendirileceği ve süre sonunda başvurulabilecek hukuki yolların neler olduğu gibi konular Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nda ana hatları ile düzenlenmiştir.
Bilgi edinme başvurusu; başvuru sahibinin adı ve soyadını, imzasını, oturma yeri veya iş adresini; başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılmaktadır.
Bu başvuru aynı zamanda, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilmektedir.
D. Bilgi veya Belgeye Erişim
Kurum ve kuruluşlar bilgi edinme başvurusu üzerine, istenen bilgi veya belgeye erişimi on beş iş günü içerisinde sağlamakla yükümlüdürler. Ancak istenen bilgi veya belgenin başvurulan kurum ve kuruluş içerisindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum veya kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında, başvuru sahibinin bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içerisinde sağlanır. Böyle bir durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve on beş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilmesi gerekmektedir.
E. Başvurunun Reddedilmesi Halinde İtiraz Usulü
Bilgi edinme başvurusu reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce, red kararının tebliğinden itibaren on beş gün içinde veya Bilgi Edinme Kanunu ile düzenlenen bilgi veya belgeye erişim sağlama sürelerinin sonunda, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz edebilecektir. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz, başvuru sahibinin idari yargıya başvurma süresini durdurur.
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu, otuz iş günü içerisinde, bilgi edinme başvurusu hakkındaki kararını verir. Kurum ve kuruluşlar ise, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nca verilmesi uygun görülen her türlü bilgi ve belgeyi on beş iş günü içerisinde başvuru sahibine vermekle yükümlüdürler.[4]
F. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu
Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nda öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu bağımsız bir otorite olup, kurul üyelerinin azledilmemesi bakımından organik, iş ve işlemlerinin yürütme organının vesayeti altında olmaması ve hiçbir organ veya makamdan talimat almaması nedeni ile fonksiyonel anlamda da bağımsızdır. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun kararlarına karşı yargı denetimi açıktır.[5]
G. Genel Değerlendirme ve Sonuç
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun iki yönü olarak kurum ve kuruluşların ‘bilgi veya belge verme yükümlülüğü’, kişilerin ise ‘bilgi edinme hakkı’ ortaya çıkmıştır. Bilgi edinme hakkı, kişilerin temel hak ve özgürlükleri bağlamında vazgeçilmez haklardan biridir. Demokratik düzende ise birey her zaman ön plana çıkmakta, dolayısıyla kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması; ayrıca kamusal faaliyetlerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi ise oldukça önem arz etmektedir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu
[1] ŞENGÜL, Ramazan, “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Türk Kamu Yönetimini ‘Camdan Eve’ Dönüştürür Mü?” (Camdan Ev), Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, S.60-3, Y.2005
[2] YÜKSEKLİ, Başak, “Bilgi Edinme Hakkı Yasası’na Göre Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Görevleri”, Kırıkkale Üniversitesi SBE, S.18, Y.2008
[3] Örneğin; yargı denetimi dışında kalan işlemler, devlet sırrına ilişkim bilgi ve belgeler, ticari sır vb. Bkz; Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, dördüncü bölüm, “Bilgi Edinme Hakkının Sınırları”
[4] YILMAZ, Harun, “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Kapsamında İtiraz Usulü”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Özel Sayı Cilt: 2, Y.2015
[5] AĞIR, Osman, TURHAN, Aydın, “Demokratik Toplumda Bilginin Önemi ve Bilgi Edinme Hakkı Kanunu”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 5 Sayı: 2, Y.2014