Almanya ve İspanya’da Şirket Kurulması Hakkında Bilgi Bülteni
A. Giriş
Avrupa’da stratejik olarak oldukça önemli bir noktada bulunan Almanya ve İspanya, bu doğrultuda geliştirdikleri politikalarla global rekabete katkı sağlayabilmiş ve çeşitli sektörlerde ülkeden sermaye çıkışı sağlayarak kaynaklarını verimli şekilde kullanabilmişlerdir. Bu ülkelerden Almanya’da, birleşmenin ardından belli bir süre ekonomik istikrarsızlık gözlemlenmişse de uyum süreci atlatılmış ve ihracata dayalı ekonomik modeli an itibariyle dünyada en gelişmiş ikinci sanayi ülkesi olmasını sağlamıştır. İspanya da aynı şekilde ekonominin neredeyse tamamını hizmet ve sanayi sektörü kaplamaktadır. Bu konuda turizm gelirleri açısından dünyada ikinci sıraya sahiptir.
Bu ülkelerin devamlılık kavramını baz alan rekabetçi politikaları, sınırları içerisindeki bilhassa işgücü kaynaklarının yetersiz kalmasına yol açmış, böylece yürüttükleri ekonomik ve teknolojik faaliyetler için yabancı işgücü ile yabancı yatırımların teşvik edilmesi bir zorunluk olarak olarak ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak bu ülkeler uluslararası ticarette söz sahibi olmaya devam edebilmek adına kaynak açıklarını, yatırımları teşvik ederek karşılamaya çalışmaktadırlar. Nitekim bu iki ülke sermaye piyasasının gelişimine katkı sağlayacak her türlü yatırımcıya, ülkelerinde gerekli hukuki güvenliği sağlayan bir yapıyı tesis edebilmişlerdir. Her iki ülkede de şirket kurulma süreci salt kendi vatandaşlarına tanınmamış ve modern liberal anlayışın bir ürünü olarak yabancı ülke vatandaşlarına da bu hak tanınmış bulunmaktadır. İşbu çalışmada yabancı yatırımcı çerçevesinden bahse konu ülkelerden önce Almanya’da şirket kurulma sürecine değinilecektir.
B. Ön Koşullar
Almanya’da şirket kurma işleminin gerçekleşebilmesi için öncelikle ikamet edilen adresin gösterilmesi ve bu adresin kayıt altına alınması gerekmektedir. İkamet adresi, şirket kurabilmek veya var olan bir şirkete ortak sıfatıyla iştirak edebilmek için zorunludur. Buna bağlı olarak kişinin adres kayıt işlemini gerçekleştirmesi ile kendisine bir vergi numarası tahsis edilir ve kişiye banka hesabı açma hakkı tanınır. Bu aşamada banka hesabının Almanya’da açılması zorunlu olmamakta, SEPA transfer sistemine entegre Avrupa Birliğine dahil herhangi bir ülkede banka hesabı açılması yeterli olmaktadır. Kural olarak bir ticaret lisansı başvurusunun gerçekleşmesi ve koşulların uygun görülmesiyle elde edilen lisans kapsamında ticari vergi ödenmesi gereklidir (Almanya veya Avrupa Birliğine üye devlet vatandaşı olanların ise ticaret lisansı alması zorunluluğu bulunmamaktadır).
Anılan belgelere sahip olan kişiler artık elektronik ortamda ilgili vergi dairesine başvurmak için gerekli şartları elde etmiş olacaklardır. Fakat genel hatları ile çeşitli durumlara özgü koşullar farklılık gösterebilmektedir. Örneğin, AB üye ülke vatandaşları, İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre vatandaşları, Almanya’da kalıcı ikamet iznine sahip olanlar, çalışma iznine ve mavi karta sahip olanlar yönünden açık bir kaydın bulunması şartı aranmaktadır. Fakat yanı sıra öğrenim amaçlı oturma iznine sahip olan kişilerin ise Alman Yabancılar Bürosu (Ausländerbehörde)’ye bu amaca imkân tanır şekilde izinlerinin kapsamını genişletmek amacıyla başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Fakat belirtmek gereklidir ki, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında akdedilen Ankara Antlaşması kapsamında elde edilecek yatırımcı vizesine sahip olan kişiler nispeten daha kolay prosedür içinde ticari faaliyette bulunabileceklerdir.
C. Almanya’da Kurulabilecek Başlıca Şirket Türleri
İlk olarak Alman Ticaret Kanununa göre (Handelsgeselschaftbuch) ’;
“GmbH” (Gesellschaft mit beschränkte Haftung) ve “UG” (Unternehmungsgesellschaft) isimlerinde iki çeşit limited şirket,
“AG” (Aktiengesellschaft) adı altında anonim şirket,
Ortaklık türünde ise “GbR” (Gesellschaft bürgerlichen Rechts), “oHG” (offene Handelsgesellschaft) ve “KG” (Kommanditgesellschaft) şirket türleri mevcuttur.
“GmbH” ve “UG” şirketlerinde ortaklar şirket borçlarından malvarlıklarıyla sorumlu değillerdir. Yani pratikte söz konusu şirketler için alacaklılar haklarını ancak şirket malvarlığından alabilecekler, bu hususta da şirketin iflasını talep edebileceklerdir. Bu durumun sebebi Şirketin tüzel kişiliğinin ortakların şahsından ayrı olmasıdır. Şirket ortaklarının yegâne sorumluluğu ise şirkete karşı olup, getirmeyi taahhüt ettikleri sermayeye veya şirket esas sözleşmesinde gösterilen başkaca bir mali yükümlülüğe ilişkindir.
“GmbH” (Gesellschaft mit beschränkte Haftung) ve “UG” (Unternehmungsgesellschaft) şirketleri arasındaki temel fark, taahhüt edilebilecek minimum sermaye değeri yönündendir. Limited şirketin “GmbH” olarak kurulduğunun kabulü için sermaye taahhüdünün en az €25,000 (yarısı ödenmek şartıyla) meblağını karşılaması gerekir. Sermaye olarak ise şirkete herhangi bir malvarlığı değeri özgülenebilecektir. Diğer yandan “UG” de ise ortakların €1 sermaye taahhüdünde bulunması yeterlidir. “UG” için gerekli sermaye taahhüdünün para cinsinden olması zorunludur. “UG” olarak kurulan bir şirketin sermayesinin €25,000 olması halinde, şirket kendiliğinden başkaca bir işleme gerek kalmaksızın “GmbH” sıfatını kazanacaktır. Nitekim “UG” ile her yıl elde edilen yıllık net kazancın yüzde yirmi beşinin bir fona aktarılacağı ve €25,000 esas sermaye ulaşılıncaya kadar da saklı tutulacağı düzenlenmiştir. Ortada kayda değer önemli bir fark bulunmamakla beraber temel nokta özetle en az €12,500’nun başlangıçta özgülenebilme imkanına binaen yoğunlaşmaktadır.
“AG” şirketinin Türk Hukukundaki karşılığı anonim şirket olup, faaliyeti gereği geniş iş hacmine sahip olacağı düşünülen ortaklıkların yönelmesi gereken bir şirket türüdür. Fakat, kuruluş işlemlerinin başlatılmasıyla beraber esas sermayenin dörtte birlik kısmı peşin ödenmek üzere en az €50,000 sermaye taahhüdünde bulunulması gerekmektedir. Bu şirkette de Limited şirketler benzeri ortaklar sınırlı sorumlu olduğundan alacaklılar kural olarak yalnızca şirket malvarlığına başvurabileceklerdir. Fakat şirketin işletme konusunun daha ciddi boyutlarda özgülenmesi, beraberinde diğer şirket türlerine nazaran daha fazla hukuksal prosedürü gerektirmektedir. Ek olarak belirtmek gereklidir ki, yukarıda anılan bu şirketlerin ticaret siciline, vergi dairesine ve ticaret ofisine şirket adı altında tescil edilmesi zorunlu unsurlardandır.
İncelenecek ilk ortaklık türü olan “GbR” için gerçek veya tüzel kişilerden, diğer ortaklık türlerinde olduğu gibi en az ‘’iki’’ kişinin ortak bir amacı gerçekleştirmek adına bir araya gelmesi şarttır. Bunun ötesinde şirketin kurulması, yerel ticaret ofisinin şirketi kaydettiği ölçüde tamamlanabilir. Fakat belirtmek gerekir ki bu ortaklık türüne, diğerlerinden daha düşük ölçüde gelir elde edeceği öngörülen işletme konularında başvurulmaktadır. Yani hesap dönemi sonunda elde edilen cironun €250,000’ ya ulaşması ya da €25,000’dan fazla kar elde edilmesi şirketin kendiliğinden (ticaret siciline tescil şartıyla) “oHG” sıfatını kazanmasını sağlayacaktır.
“oHG” ortaklık türünde de “GbR”’da olduğu gibi ortaklar, şirketin işletme konusuna giren iş ve işlemlerden dolayı bütün malvarlıklarıyla doğrudan sorumludurlar. Mevcut düzende getirilecek sermaye açısından asgari bir değer ise yine öngörülmemiş, tarafların takdirine bırakılmıştır. Uygulamada ise küçük ve orta ölçekli şirket türlerinin varlığı gözlemlenmektedir. Şirketin, ortaklarından bağımsız bir tüzel kişiliği bulunmadığından ve aksi düzenlenmedikçe ortaklar şirketin yönetiminde ve temsilinde eşit ölçüde hak ve sorumluluklarına sahiptir. Bu açıdan GbR ile oHG arasında pek de bir fark olmadığı belirtilmelidir. Şirket sözleşmesinin diğer iki ortaklıktaki gibi noterde düzenlenerek onaylanması gereklidir. Son olarak ortaklık, ticaret sicili ile ticaret ofisine ayrı ayrı tescil edilmelidir.
“KG” yani komandit şirkette, ortakların içinde bulundukları hukuki çerçeve oldukça farklı bir yapıya sahiptir. Ortakların bir kısmı yalnızca ticaret sicilinde kayıtlı miktar kadar sorumlu iken, diğer kısmı bütün malvarlıklarıyla sınırsız sorumludur. Fakat sınırlı sorumlu ortakların bu avantajlı konumları onların yönetimde hak sahibi olmalarını engelleyen bir durumdur. KG Şirketinin, ticaret siciline ya da ofisine, şirket esas sözleşmesi ile kaydı kuruluş için yeterlidir. Ayrıca şirketin bir ortaklık türünü teşkil etmesi sebebiyle, kendisine ait bir tüzel kişiliği bulunmamasına rağmen, şirket hak ve borçlara ehil olabilmektedir. Yanı sıra, GmbH & Co. KG ise karma nitelikte olup, adından da anlaşılacağı üzere şirket ve ortaklık türlerine has özellikleri içinde barındırmaktadır. Bu şirket türünde ise “GmbH” asıl sorumlu ortak sıfatıyla sınırsız sorumludur. “KG” ortakları ise yalnızca sicilde kayıtlı miktar kadar sorumluluğa sahiptir. Şirketin yönetimi sorumluluk açısından büyük fedakarlığı haiz “GmbH”dir. Şirket esas sözleşmesi ticaret siciline tescil edilmelidir.
D. Tescil Yükümlülüğü
Öncelikle, bir şirket isminin belirlenmesi ve bunun daha önce kurulan şirket isimleri ile benzerlik de taşımaması gerekmektedir. Ardından bunu, yukarıda genel muhtevası ile yer verilen bir şirket esas sözleşmesinin hazırlanarak noterde onaylanması ve şirket türüne göre kanunun açıkça belirttiği makamlara bildirim ile tamamlanacak kuruluş işlemi takip etmektedir. Belirtmek gerekir ki, şirketin sermaye artırımı, pay devri ve sona ermesi gibi durumları üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesi ancak ilgili kuruma yapılacak tescille mümkün olabilecektir. Bilhassa “GmbH” ve “AG” şirket türlerinde peşin ödeme yükümlülüğünün belirtilen banka hesabında saklı tutulduğuna ilişkin banka açıklamasının ibraz edilmesi önem taşımaktadır.
Tescil yükümlülüğü, noter huzurunda ortaklarca imza edilen şirket esas sözleşmesinin ticaret siciline tesciliyle sınırlı değildir, bunun yanında kanunun açıkça tescilini öngördüğü şirketin işletme konusu kapsamına giren birtakım işlemlerin de tam ve doğrulukla güncel biçimde tescilini kapsamaktadır. Özellikle; şirketin işletme konusunun, şirket unvanının, şirketin merkezinin ve varsa şubelerinin adreslerinin, hisse sahibi olanların ortakların ve şirketi temsile yetkili kişilerin bilgilerinin, sermaye taahhütlerinin nitelik ve miktarının, şirketin nasıl yönetileceğinin hesap dönemi sonunda şirketin elde edeceği kar ya da zararın ne şekilde dağıtılacağının ve şirketin tasfiye süreci gibi sair diğer hususların esas sözleşmede belirtilmesi zorunludur. Yine bu hususlarda meydana gelecek herhangi bir değişikliğin de gecikmesiz bildirimi şarttır. Nitekim, Alman Ticaret Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca tescilde gecikme para cezası uygulamasını gündeme getirecektir.
E. İspanya’da Kurulabilecek Başlıca Şirket Türleri ve Kuruluş Süreçleri
İspanya’da kurulabilecek şirket türleri şunlardır;
Adi şirketler,
“Sociedad Anónima” (Anonim Şirket),
“Sociedad de Responsabilidad Limitada” (Limited Şirket),
“Sociedad Limitada Nueva Empresa” (SLNE)
İşçi kuruluşlarından ise “Cooperativas” (Kooperatif) ve “Sociedades Laborales” (İşçi Sendikası olup anonim veya limited şirket şeklinde kurulabilmektedir),
“Uniones temporales de empresas” (Geçici iş ortaklıkları), “Agrupación de Interés Económico” (işbu çalışmada irdelenmeyecektir).
Bir yabancının İspanya’da adi şirket kurulabilmesi için öncelikle vatandaşı olduğu ülke hukukuna göre fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Hukukumuz açısından değerlendirecek olursak, ilgili düzenleme ayırt etme gücüne sahip olup, 18 yaşını doldurmuş olan ve kısıtlı bulunmayan kişileri kapsamaktadır. AB üye devlet vatandaşı olmayanların öncelikle çalışma vizesine sahip olması aranmaktadır. Tüzel kişilerin yapacağı başvurularda, İspanya Gelir İdaresi Başkanlığı’na kimlik numarası (“NIF”) elde etmek amacıyla beyannamede bulunulması gereklidir. Gerçek kişi söz konusu ise kimlik numarası, Polis Teşkilatı Genel Müdürlüğüne yapılacak başvuruyla elde edilebilecektir. Bu kimlik numarasının elde edilmesinin ardından kişiler işletme faaliyetlerini gerçekleştirecekleri yerde bulunan vergi dairesine başvuruda bulunarak bir ticari işletme açtıklarını bildirmek durumundadırlar. Bildirim, tacirinin ödemesi zorunlu olan ekonomik gelirler vergisinin tahakkuk ettirilebilmesi yönünden önem taşımaktadır. Ayrıca bu kişiler aylık €265 dolaylarında sosyal sigorta katkısında bulunmakla da yükümlüdürler.
Vergi dairesine yapılacak kayıt ile elde edilecek olan vergi numarası ile şirket unvanı altında İspanya’da faaliyet iznine sahip bir bankada hesap açılmasının ardından “PAE” (şirket kurulum sürecinin yürütüldüğü hizmet noktası) elektronik ortamda şirket kurulma sürecine ilişkin yapılacak başvuru sonucunda belirlenecek olan tarihte notere gidilerek esas sözleşme onaylanmalıdır. Banka hesabına ödenerek saklı tutulacak olan vergi esas sermayenin %1’ini teşkil edecektir ve vergi miktarı depo edilmedikçe tescil işlemi gerçekleşmeyecektir. Ticaret sicili tarafından yapılan incelemede herhangi bir eksikliğe rastlanılmaması durumunda verilen kimlik numarası kalıcı hale gelir ve şirket tescil edilmiş sayılır. Diğer şirket türlerinden farklı olarak hesap dönemi sonunda bilanço tutmak zorunda olmayan şahıs işletmesi sahibinin, kuruluş için taahhüt etmesi gereken asgari bir meblağ da bulunmamaktadır. Son olarak ortada bir tüzel kişilik bulunmadığından, tacir bütün şirket borçlarından sınırsız sorumludur.
“Sociedad Anónima” işletme konusunun kapsamı itibariyle büyük ölçüde olacağı tahmin edilen hallerde başvurulan bir şirket türüdür. Kuruluş belgesinin yine noterde imzalanarak onaylanması ve İspanya Ticaret Siciline (“Registro Mercantil Central”) tescili zorunludur. Sermaye olarak ise en az €60,000 değerinde herhangi bir malvarlığı değeri gösterilmelidir. Her bir payın ise en az dörtte birinin peşin surette ödenmesi şartı aranmaktadır. Şirket esas sözleşmesinde; şirket unvanına, şirketin faaliyetlerine başladığı tarihe, kayıt işleminin gerçekleştiği sicile, şirket esas sermayesine, sermayenin dağılımına, şirketin faaliyet dönem sonu tarihine ve son olarak şirketin yönetim yapısına yer verilmelidir.
“Sociedad de Responsabilidad Limitada” tıpkı az önce incelenen anonim şirket türünde olduğu gibi, bu şirket türünde de tek bir şahısın oluşturabilmesine imkân tanınmıştır. Yine esas sözleşmenin noterde yapılması zorunluluğu burada da aranmaktadır. Şirket sermayesinin asgari €3,000 olması ve bunun şirketin kurulması sırasında tamamının şirkete ait banka hesabına ödenmiş olması şarttır. İş edimi dışında sermaye taahhüdü yönünden herhangi bir sınırlama yer almamaktadır. Şirket ortaklarının, şirketin işlemelerinden doğabilecek sorumlulukları sınırlıdır; yani yalnızca şirkete özgüledikleri değerler oranında sorumlulardır. Kuruluştan itibaren ilk iki yıl için vergilendirme; ilk €300,000’luk kâr için %15, bu eşiği aşan kar miktarları için ise %20 oranında olacaktır. Bu sürenin geçmesinden sonra vergi dilimi %25’e çıkacaktır.
“Sociedad Limitada Nueva Empresa” kurulması için gerekli sermaye tutarı €3.000 olup, tavanı da €120,000 oluşturmaktadır. Ortaklar şirket borçlarından sınırlı sorumlulardır. Yönetim kurulunun oluşturulması yasaklandığından ortakların hepsi yönetimde eşit derecede hak ve sorumluluklara sahiptirler. Şirketin sermayesi €120,000’yu aştığı takdirde tescil işleminin yenilenmesi gerekecektir. Kurulum süreci elektronik ortamda bir gün içinde sonuçlandırılabilen bu şirket oldukça hızlı ve pratik bir maddi yapıya sahip olabilmektedir.
Kooperatifler ise mesleki ve ticari faaliyetleri gereği ortak ekonomik kültürel ve sosyal amaçlarla bir araya gelen kişilerin oluşturduğu bir işçi birliğidir. Şirket esas sözleşmesinin İspanya Çalışma Bakanlığı’na tescili yeterli ve gereklidir. Tüzükte aksine bir düzenleme yer almadıkça çalışanlar herhangi bir şekilde amaç kapsamına giren borçlardan dolayı sorumlu olmayacaklardır.
F. Sonuç
Yurtdışında şirket kurma süreci; ikamet izni, vize başvurusu, idari kurumlar nezdinde yapılacak başvurular ve bildirimler gibi geniş çerçevede beraberinde birçok işlemi beraberinde getireceğinden öncelikle ayrıntılı bir iş planının geliştirilmesi ve bu kapsamda ihtiyaçların sınırlarının çizilmesiyle başarıya ulaşabilecektir. Bu karmaşık süreç neticesinde uzun vadede ticari faaliyetle elde edilmesi hedeflenen sonuçlara ulaşılabilmesi adına yurtdışında yer alan çeşitli çözüm ortaklarıyla beraber çalışan hukuk bürolarının desteği, belirlenen amaçlara ulaşabilmek için son derece önemlidir.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu