İşçinin Elektronik Posta Yazışmalarının Denetlemesine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı Hakkında Bilgi Bülteni
A. Giriş
Anayasa Mahkemesi 2018/31036 başvuru numaralı ve 12.01.2021 tarihli kararında (“Karar”) amaca uygun denetleme ve elde edilen verilerin amaca uygun kullanılması halinde kişisel verilerin ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmeyeceğine hükmetmiştir.
Özel bir bankada çalışan bir personelin kurumsal e-posta hesabı kullanılarak yapmış olduğu yazışmaların işveren tarafından incelenip bu yazışmaların içeriği gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesinin, 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“KVKK”) ihlal ve özel hayata saygı hakkı kapsamında haberleşme hürriyetinin ihlali niteliğinde olduğu iddialarıyla bahse konu personel tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi “Başvurucunun kurumsal e-posta hesabını ticari işleri için kullandığı, iş akdinde başvurucuya tahsis edilen kurumsal e-postanın sadece iş amaçlı kullanılacağı ve bu hesabın banka yönetimi tarafından haber verilmeksizin denetlenebileceğinin ve iş sözleşmesinde belirlenen yükümlülüklere uyulmaması durumunda iş akdinin feshedilebileceğinin açıkça düzenlenmiştir. Bu nedenle başvurucunun iş akdinin feshedilmesinde işverenin inceleme amacı dahilinde bir denetleme gerçekleştirdiği ve elde edilen verileri amaca uygun kullandığı açıktır.” diyerek başvurucunun kurumsal e-posta hesabında yapılan incelemenin KVKK ve haberleşme hürriyetinin ihlal etmediğine karar vermiştir.
İşbu bilgi bülteninde, Karar’ın KVKK kapsamında incelenmesi ve devam eden süreçlere etkileri incelenecektir.
B. Yargılamanın Kısa Özeti
♦Başvurucu özel bir banka işverenliği altında sözleşmeli olarak çalışmakta olup; iş sözleşmesinde yer alan hükümler ve işverenin iç yönergeleri kapsamında kurumsal e-posta hesabının kendisine haber verilmeden denetlenmesine onay vermiştir.
♦Başvurucunun bankanın yanı sıra eşi üzerine kayıtlı bir işletmede de çalıştığına ilişkin iddialar üzerine müfettişler başvurucunun kurumsal e-posta hesabını incelemişlerdir. Tespit edilen belge ve evraklar ile söz konusu durum aydınlatılmış, alınan savunmalar sonucu başvurucunun iş akdi söz konusu müfettiş raporu ve savunmalar dayanak gösterilerek feshedilmiştir.
♦Başvurucu, işveren aleyhine işe iade istemli tespit davası açmıştır. Mahkeme işveren tarafından alınan başvurucunun savunması, iş sözleşmesi ve dinlenilen tanıkların ışığında davayı reddetmiştir.
♦Başvurucu kararı istinaf kanun yoluna taşımış ancak delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesi ve geçerli nedenin ispatlanması sebebiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.
♦Bunun üzerine başvurucu, uyuşmazlık konusunu Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştır.
C. Anayasa Mahkemesi’nin Konuya İlişkin Değerlendirmeleri
Anayasa Mahkemesi yukarıdaki bölümlerde detayları yer alan uyuşmazlığa ilişkin değerlendirmesini özel hayatın gizliliği[1] ve haberleşme hürriyeti[2] ilkeleri kapsamında ve işverenin başvurucunun kurumsal e-posta hesabını denetleyerek yapmış olduğu yazışmalarda bulduğu aykırılık sebebiyle iş akdini feshetmesi üzerine bu feshe dayanak belgelerin kişisel veri niteliğinde olup olmadığı yönünden gerçekleştirmiştir.
Anayasa Mahkemesi işverenin, işçinin iletişimini denetlemesi hakkındaki uyuşmazlıkların devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak; işverenlerin iş süreçlerini sürdürürken işçilerine e-posta, bilgisayar gibi ekipmanlar tahsis etmesi halinde bilgi akışının kontrolünün sağlanması, verimliliğin tespit edilmesi, güvenlik sebepleri ve işçinin eylemlerinden kaynaklı hukuki ve cezai sorumluluklar kapsamında işverenin yönetim yetkisi ile söz konusu iletişimin denetlenebileceği ve sınırlanabileceği kanaatine varmıştır. Ancak bu yetkinin işyeri, iş süreçleri ve güvenlik ile sınırlı olduğunu da belirtmiştir. Ek olarak bu cihazların işverene ait olması sebebiyle denetleme yetkisine sahip olduğunu söylemenin demokratik bir toplumda olması gereken hak ve hürriyetlere aykırı olacağını da bildirmiştir.
Özetle söz konusu cihazların ve e-posta adreslerinin yukarıda anılı sebeplerle ve işverenin yönetim yetkisi kapsamında incelemesinde bir aykırılık bulunmayacaktır. Anayasa Mahkemesi benzer olaylarda derece mahkemelerinin değerlendirmesi gereken hususları belirlemiştir. Bu hususlar:
>İşverenin söz konusu araçları denetlemesinde meşru menfaat bulunup bulunmadığı,
>İletişimi denetlenecek işçinin söz konusu süreçler ile ilgili daha önceden işveren tarafından bilgilendirilip, bilgilendirilmediği ve bu bilgilendirme içerisinde söz konusu araçları kullanması sırasındaki sınırlamaların, kişisel verilerinin hangi koşullarda ne kadar süre saklandığı, hangi sebeplerle işlendiği gibi bildirilip bildirilmediği,
>İşveren tarafından yapılacak müdahalenin ulaşılmak istenen amaçlara uygun ve bu amaçları elde etmeye elverişli olması gerektiği ve hedeflenen amaçlar doğrultusunda kullanılması gerektiği,
>Müdahalenin amaç bakımından zorunlu olması ve daha hafif bir müdahale ile söz konusu amaca ulaşılamayacak olmasıdır.
Anılan hususlar sonucunda Anayasa Mahkemesi somut olayı değerlendirerek başvurucunun çalıştığı işverenliğin çok sayıda işçisi olan ve bu işçilere kurumsal e-posta tahsis eden bir kurum olması sebebiyle meşru amaçlar ve yönetim yetkisi kapsamında söz konusu e-posta adreslerinin denetlenmesinde herhangi bir aykırılık olmadığına karar vermiştir. Ek olarak işçinin daha önceden söz konusu e-postaların incelenebileceğine dair bilgi sahibi olduğu hususunun sabit olduğu tespit edilmiştir. Ancak işçinin denetlemeden hemen önce açık rızasının alınmasının beklenemeyeceği de vurgulanmıştır. Daha önceden verilen rızaya bir şerh düşülmediği halinde bu rızanın geçerli kalacağı belirtilmiştir. Somut olayda işçinin iş sözleşmesi kapsamında bu e-posta adresinin denetlenmesine rıza verdiği ve bu sebeplerle işçinin e-posta adresinin denetlendiği, bu durumun da bir ihlal oluşturmadığı tespit edilmiştir. Anılan sebeplerle işveren tarafından yapılan müdahale Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal olarak değerlendirilmemiştir
D. Sonuç ve Tavsiyeler
İşverenler için;
Karar ile işverenlerin gerektiği hallerde işçilerinin iletişimlerini denetleyebileceği hükmolunmuştur. Ancak bu denetlemenin meşru bir amaca dayanması, söz konusu amaca başka bir şekilde ulaşılamayacak olması, işçiden söz konusu denetlemeye ilişkin rıza alınmış olması ayrıca yukarıda detaylandırılmış bütün hususların bir arada bulunması gereklidir.
Bu sebeple işçileriniz ile ilgili olarak benzer bir işlem tesis etmeyi istemeniz halinde KVKK entegrasyonunun tamamlanmış olması, denetime ilişkin rıza alınmış olması ve denetimin meşru ve uygun amaçlarla yapılması önem taşıyacaktır.
İşçiler için;
Çalışılan kurum ile yapmış olduğunuz veya yapacağınız iş sözleşmelerini dikkatle okumanızı, sözleşmede yer alan iletişimin denetlenmesi hususlarına onay vermemeniz halinde sözleşmeyi ihtiraz kaydı ile imzalamanızı öneririz.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu