DASK poliçesine rağmen, depremde gördüğü hasarı karşılanmayan taşınmaz için açtığımız tazminat davası lehimize sonuçlanmıştır.
A. Giriş
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (“DASK”), ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşudur. Halk arasında kısaca DASK olarak bilinen Zorunlu Deprem Sigortası, yapılması ve her yıl yenilenmesi zorunlu olan bir sigorta türüdür.
Bildiğiniz üzere, ne yazık ki ülkemizde deprem felaketi sıklıkla yaşanmaktadır. Müvekkilimize ait taşınmazın depremde hasar görmesine ve taşınmazın DASK Zorunlu Deprem Sigortası Poliçesi kapsamında garanti altına alınmasına rağmen; hasar DASK tarafından karşılanmamış ve tarafımızca dava açılmıştır.
Nihayetinde, DASK aleyhine açılan davamızın mahkemece kabulüne karar verilmiştir.
İşbu bilgi bülteni, depremde evleri hasar gören vatandaşların; zararlarının DASK tarafından karşılanmaması halinde izleyebileceği yollara ilişkin örnek teşkil etmesi amacıyla hazırlanmıştır.
B. DASK’a Başvuru
Müvekkilimizin Zorunlu Deprem Sigortası Poliçesi kapsamında garanti altına alınan taşınmazının, poliçe kapsamında meydana gelen depremde hasar görmesi nedeniyle, maruz kalınan gerçek hasarın giderilmesi amacıyla tarafımızca önce DASK’a başvuru yapılmıştır.
Yapılan başvuruya DASK tarafından verilen cevapta; “Hasarın tespiti için görevlendirilen eksper tarafından oluşturulan raporun ve dosyada bulunan evrakın incelenmesi sonucunda, konutta meydana gelen hasarların deprem kaynaklı olmadığının tespit edildiği” bildirilmiştir.
Bu durumda police şartları gereğince oluşan hasarın teminat dışı olduğu tespit edildiği belirtilmiş ve hasar tazminat talebimiz olumlu olarak değerlendirilmemiştir.
DASK tarafından verilen cevaba itirazlarımız da sonuca ulaşmadığından dava yoluna başvurma zorunluluğumuz ortaya çıkmıştır.
C. Davamızın Kabulü ve Gerekçe
Müvekkilimize ait taşınmazın depremde hasar görmesi nedeniyle, zararının karşılanması talebiyle dava açılmış, mahkeme davamızın kabulü ile hasar miktarında tazminatın, deprem tarihinden başlayacak faizi ile Müvekkile ödenmesine karar vermiştir. Ayrıca dava süresince Müvekkil tarafından yapılan tüm giderlerin de müvekkile ödenmesine hükmedilmiştir.
Kararda şu hususların altı çizilmiştir;
- 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun’un amacı, binalarda deprem sonucu meydana gelebilecek maddi zararların karşılanmasını teminen yaptırılacak zorunlu deprem sigortası ile sigorta şirketlerince teminat verilemeyen veya teminat verilmesinde güçlükler bulunan çeşitli afetler ve riskler sonucu meydana gelebilecek maddi ve bedeni zararların karşılanabilmesini teminen sunulacak sigorta ve reasürans teminatlarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
- Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı maddesinde de “bu sigorta ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami (dev dalga) veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarlardı, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelenlerde dahil olmak üzere) sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından teminat altına alınmıştır” denilmek suretiyle kapsam belirtilmiştir.
- Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları’nın ”Hasarın Tespiti” başlıklı maddesinde bu sözleşme ile sigorta edilmiş binalarda meydana gelen zararın nedeni, niteliği ve miktarı DASK’ın veya yetkili kıldığı kimselerin belirlemelerine göre taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edileceği, büyük ölçekli bir hasar meydana gelmesi durumunda DASK’ın hasar tespitlerinin süratle yapılabilmesini teminen teknolojik olanaklardan da yararlanarak basitleştirilmiş hasar tespiti uygulamaları geliştirebileceği belirtilmiştir.
- Genel Şartlar’ın ”Tazminatın Hesabı” başlıklı maddesine göre ise sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır ve sigorta tazminatı hiçbir durumda sigorta bedelinden fazla olmayacaktır.
- Yine Genel Şartlar uyarınca ise DASK, rizikonun sigortalı tarafından bildirilmesi üzerine kendisine verilecek belgelere göre mümkün olan en kısa süre içinde gerekli incelemeleri tamamlayarak, yukarıda belirtilen şekilde yapılacak tazminat hesabı sonunda tespit edilecek kesinleşmiş tazminat miktarını en geç takip eden bir ay içerisinde sigortalıya ödemekle yükümlüdür.
D. Sonuç
Ülkemizde halk arasında kısaca DASK olarak bilinen sigortanın yapılması zorunludur. Her ne kadar evlerimiz ve/veya iş yerlerimiz; Zorunlu Deprem Sigortası ile garanti altına alınsa da, deprem nedeniyle hasar görmesi halinde oluşan zararın DASK tarafından karşılanmaması da sıkça karşılaşılan problemlerdendir. Böyle bir durumda hak kaybına uğramamak için dava yoluna giderek olumlu sonuç almak ve zararın karşılanması mümkündür.
Saygılarımızla,
Gülaç Hukuk Bürosu